"hissetmiyorsun" - Translation from Turkish to Arabic

• تشعر
• تشعرين
• تشعري
• تشعرى

Bu yüzden yardım etmek istiyorsun, çünkü kendini evinde hissetmiyorsun.
لذلك السبب تريد المساعدة لأنك لا تشعر أنه مرحب بك

Sana böyle dokunduğumda bir şey hissetmiyorsun, değil mi?
حتى عندما ألمِسُك هكذا أنت لا تشعر بشيء، أليس كذلك؟

Bak, biliyorum kendini güvende hissetmiyorsun ama inan bana sanırım yapacağın en iyi şey iyi bir uyku çekmek olacak.
بيكا أعرف انكِ حقاً لا تشعرين بالأمان ولكن ثقي بي أنتِ بأمان أظن أن أفضل شيء لكِ هو أن تنامي

- Nasıl hissettiğini biliyorum. - O zaman neden öyle hissetmiyorsun? !
ـ أعلم بماهية شعورك ـ لماذا لا تشعرين بالأمر نفسه إذن ؟

Başta acıtıyor ama sonrasında hiçbir şey hissetmiyorsun.
في البداية فقط، لكن بعد ذلك لن تشعري بشيء

İçinde hiç acıma duygusu yok. Suçluluk bile hissetmiyorsun.
لا يمكنك أن تشعر بالشفقة ولا حتى أن تشعر بالذنب

Çünkü sen kadının bize yardım etmeye çalıştığını gerçekten hissetmiyorsun.
ألا يمكنك أن تشعر أن هذه المرأة تحاول مساعدتنا؟

O zaman Bay Piggy'i hissetmiyorsun değil mi?
إذن ، لم تشعر بالأصبع الكبير ، أليس كذلك؟

Sonra, bedenimin konuşmasına izin verdim iyi bildiğim tek lisan çünkü ancak o zaman tehdit edilmiş hissetmiyorsun.
لذا فقد تركت جسمي يتكلم اللغة الوحيدة التي أعرفها لأنك بتلك الطريقة فقط لا تشعر بالتهديد

Sen duygularını hep kilitli tutuyorsun. Başka hiçkimse için bir şey hissetmiyorsun.
الامر هو أنك تبقي مشاعرك مغلق عليها و لاتستطيع أن تشعر بأي شخص آخر

Barok bir parça ve eğitmen devamlı, "çalıyorsun ama hissetmiyorsun" diyordu.
بعض قطع الباروكة والمدرب يقول... أن ما تلعبه لن تشعر به

Yardımcılarına güvenemezsen kendini evinde güvende hissetmiyorsun.
،إن لم تثق بالديموقراطيه فلن تشعر بالأمان في منزلك

Suyu etrafında evirip çeviriyorsun, ama yükselişi ve alçalışı hissetmiyorsun.
انت تحرك الهواء حولك، ولكنك لا تشعر بالدفع والسحب

Bu ne demek bilmiyorum ama buraya geldiğimde sanki... çok rahat hissetmiyorsun ve bunu yapmak istemiyorum.
لا أعلم بالضبط ما أعنيه، لكني أشعر أني عندما أحضر إلي هنا أنت لا تشعر بإرتياح. و أنا حقاً لا أريد أن أفعل ذلك.

Ayrıca fakir olduğundan, kendini yeterli hissetmiyorsun.
ولأنك فقير ومن ثم لا تشعر أنك شخص جيد بما يكفي

Aslında bunun sorumlusu tamamen sensin hiçbir şey hissetmiyorsun çünkü sen ahlaksız bir kaltaksın.
و أنت في الحقيقة المسؤولة عن الأمر برمته و لكنك لا تشعرين بذلك، لأنك مجرمة

Kocamla olmaya hazır olmadığın için rahatsız hissetmiyorsun.
انت تشعرين بالانزعاج ليس بسبب انك ستكونين مع زوجى

Elleri sıcak, ayrıca işini hızlıca bitirmediği için, kendini sıradan bir kadın gibi hissetmiyorsun.
يداه دافئتان ولا يفعل ذلك بسرعة فيجعلك تشعرين بأنك رقم آخر فقط

Sen iyi şeyler hissetmiyorsun diye evde mi oturayım?
لأنك لا تشعرين بأنك بخير على أن أبقى فى المنزل

Niçin acı hissetmiyorsun?
لماذا لم تشعري بأي الم

Pekâlâ. Neredeyse bitti. Bir şey hissetmiyorsun, değil mi?
حسنا بالكاد انتهينا الان لن تشعرى بأى من ذلك حسنا؟