Teknolojimiz ne hissettiğimizi anlayacak. | TED | الفضاء المحيط بنا، وتقنيتنا ستعرف ما نشعر به. |
Günümüzün sanatçıları ne hissettiğimizi anlayabilir. | TED | وفنانو اليوم بات باستطاعتهم معرفة ما نشعر به. |
Ancak yarının robotları, nasıl hissettiğimizi çözerek daha ileri gidebilirler. | TED | غير أن روبوتات المستقبل ربما تذهب لأبعد من هذا بتعلمها اكتشاف ما نشعر به. |
Sonra, telefonda konuştuk ve bana söylediği bir sürü şeyden biri bizim ne hissettiğimizi tahmin bile edemediği, ve Thomas'ın en büyük fedakarlığı yaptığı ve kendisini bize borçlu olarak hissettiğiydi. | TED | وبعد ذلك تحدثنا على الهاتف وأول شيء قالته لي كان أنها ربما لا يمكن أن تتخيل كيف كان شعورنا وأن توماس قد أعطى التضحية الكبرى وبدت أنها تشعر أنها مديونة لنا |
Kötü bir şey değil. Belki bir kadeh içki. Birbirimizi nasıl hissettiğimizi görmek. | Open Subtitles | لا شيء ثقيل، شراب خفيف، ربّما لنرى كيف شعورنا. |
Tüm gece orada oturduk ve her konuda konuştuk; birbirimiz hakkında nasıl hissettiğimizi, uzun mesafeli bir ilişkiyi yürütüp yürütemeyeceğimizi, Sacred Heart'a tekrar gelmeyi düşünüp düşünmediğini, pizzacının gecenin üçünde bir banka servis yapıp yapmadığını. | Open Subtitles | جلسنا طوال الليل نتكلم في كل شيء مشاعرنا وقدرتنا على احتمال علاقة عن بعد |
Pekâlâ, ona son yazısıyla ilgili neler hissettiğimizi söyleyip bunun tekrarlanmayacağından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | حسناً حسناً أنا سوف أخبرها كيف شعرنا عن مقالها الأخير وأتأكد بأنها لن تَفعلَ ذلك مرةُ أخرى |
Tüm hikâyeyi anlatırız, insanları, onlar hakkında nasıl hissettiğimizi anlatırız; içimizdeki tüm muzipliği teker teker anlatırız. | TED | نسرد القصة كاملةً، نشرحُ من هم هؤلاء الناس، وكيف نشعر اتجاههم؛ ونحرجُ كل ما في جعبتنا من دعابات ونوادر. |
Bunun yerine, biz ruhsal sağlığımızı, özdeğerimizi ve vücudumuzda nasıl hissettiğimizi genel esenliğimizin hayati hususları olarak değerlendiriyoruz. | TED | بدلا من ذلك نقوم بتقدير الصحة العقلية والقيمة الذاتية وكيف نشعر بأجسامنا كمحاور أساسية للحياة الصحية |
Neden insanlara nasıl hissettiğimizi söylemek için bekliyoruz bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لماذا ننتظر .لإخبار الناس كيف نشعر حقا |
Neler hissettiğimizi nereden bilecekler? - Tatmamışlardır ki. - Hayır. | Open Subtitles | كيف سيشعرون بما نشعر , لن يشعروا به ابدا |
Evet, çünkü eğer biz gerçeği söylemeye kalkışırsak... ve gerçekte neler hissettiğimizi söylemeye çalışırsak, erkekler çıldırır. | Open Subtitles | نعم نعم ، لأننا لو تجرأنا أن نقول الحقيقة أو حاولنا أن نشرح كيف نشعر حقاً ، فإننا نثير غضب الرجال |
Bizim gördüğümüzü görmüyorsun ya da hissettiğimizi hissetmiyorsun. O yüzden bizi yargılama. | Open Subtitles | إنك لاترين مانراه , ولاتشعرين بما نشعر به لذلك لاتحكمي علينا |
Ne hissettiğimizi söyleyemeyeceğimiz için oturup birbirimize yalan söylemek mi? | Open Subtitles | النوعية اللتي تجلس فقط مستلقين على بعض لأننا لا نستطيع أن نقول عن ما نشعر به ؟ |
Ne hissettiğimizi biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم كيف هو شعورنا لسنا بحاجةٍ لوضع تصنيفات على ذلك. |
Sonra ayrıldılar ve Ted üzüntüye boğuldu ve biz de gerçekte nasıl hissettiğimizi söylemek için uygun zamanı bekledik. | Open Subtitles | ثم حينها افترقا ، وقد كان مكتئباً وكنا ننتظر.. فترة مناسبة كي نخبره فيها بحقيقة شعورنا تجاهها.. |
Bazen insanlara neler hissettiğimizi göstermek için bir şeyler yapmamız gerekir. | Open Subtitles | أحيانا من الضروري عمل شيء لنظهر للنّاس ،فحوى شعورنا |
Er ya da geç, onlara nasıl hissettiğimizi söyleyeceğiz! | Open Subtitles | عاجلاً أم آجلاً نحن يجب علينا أخبارهم عن مشاعرنا |
Neler hissettiğimizi onlara söyleriz. | Open Subtitles | نعم , نُخبرهم كيف تكون مشاعرنا |
Bir şeyler hissettiğimizi zannetmiştim ve sana güvendim. | Open Subtitles | اعتقدت أننا شعرنا بشيء وقد وثقت بك |
Bir şeyler hissettiğimizi zannetmiştim. | Open Subtitles | اعتقدت أننا شعرنا بشيء وقد وثقت بك |