| Hayır, Hayır, Hayır, Hayır. hissettiğin şey 100 papel zengin olduğun. | Open Subtitles | لا ، لا ، لا ، ما تشعر به أنك أغنى بـــ 100 دولار |
| Tuvaletin varken hissettiğinle, tuvaletini yaptıktan sonra hissettiğin şey farklıdır. | Open Subtitles | هناك فرق بين ما تشعر به عندما تكون بحاجة لدخول الحمام و بين شعورك بعد أن تخرج منه |
| Birinin sana baktığını hissedebilirsin ama asıl hissettiğin şey, senin üzerindeki enerjileridir. | Open Subtitles | يمكنكَ دومًا الشعور بنظرات أحدهم إليك ولكن ما تشعر به فعلًا هو توجيه طاقتهم بإتجاهك |
| Sattığın şeylerle insanların evlerine girdiğinde hissettiğin şey buydu. | Open Subtitles | وأن هذا ما تشعر به حين تدخل منازل الناس وتبيعهم |
| - hissettiğin şey insanlık. | Open Subtitles | ما تشعرين به هو بشري |
| hissettiğin şey mevcudiyet, ilk aşama. | Open Subtitles | ما تشعر به هو الحضور، المرحلة الأولى. |
| Dinle beni Dean Winchester şu an hissettiğin şey ölüm değil. | Open Subtitles | استمع إلي "دين وينشستر" ما تشعر به الآن ليس الموت |
| hissettiğin şey, çatışmanın sonunda benim olduğum. | Open Subtitles | .. ما تشعر به هو أنني نهاية كفاحك |
| Şu anda hissettiğin şey, ölüm değil. | Open Subtitles | ما تشعر به الآن ليس الموت |
| - Şu an hissettiğin şey gerçek. | Open Subtitles | - ما تشعر به الآن هو الحياة الحقيقة. |
| J, şu an hissettiğin şey utanç. | Open Subtitles | جاي)، ما تشعر به الآن هو الخزي) |