Yaşamdaki felaketlerden dayak yemiş gibi hissettiğinizde bu anı hatırlayın. | Open Subtitles | عندما تشعرون بضربةٍ من مصائب الحياة، تذكّروا هذه اللحظة. |
Bir şey hissettiğinizde onu yüzünüzde gösteriyorlar. | Open Subtitles | إنّها تعابير تظهر على وُجوهكم حينما تشعرون بشيءٍ. |
Bir şey hissettiğinizde onu yüzünüzde gösteriyorlar. | Open Subtitles | إنّها تعابير تظهر على وُجوهكم حينما تشعرون بشيءٍ. |
Davranışlarına göre birisini en son ne zaman yargıladığınızı düşünün özellikle başkası hakkında fikrinizi değiştirdiğinizi hissettiğinizde. | TED | فكر بآخر لحظة حكمت فيها على شخص بناءً على سلوكه، وخصوصاً عندما تشعر حقاً وكأنك غيرت رأيك حول شخص. |
Bunları hissettiğinizde o durumlar çok daha kötü hissettiriyor. | TED | عندما تشعر بتلك الأمور، تشعرك تلك الحالات بشعور أسوأ. |
Teşekkürler. Kendinizi suçlu hissettiğinizde, bazen, başınızın üstünde fırtına bulutları dolaşıyormuş gibi olur. Bu fırtınayı başınızdan defetmenin tek bir yolu olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | أحياناً عندما تشعر بالذنب يشبه الأمر غيوم عاصفة فوق رأسك عرفت ان هناك طريقة واحدة لجعل عاصفة الذنب تختفي |
Kendinizi hazır hissettiğinizde aşağı gelseniz. | Open Subtitles | عندما تشعر أنك مستعد لدينا بعض الأوراق بالأسفل |
Muhaliflerin ciddi tehlike oluşturduğunu veya özgürlüklerinizin tehlike altında olabileceğini hissettiğinizde onları hapse mi atalım? | Open Subtitles | عندما تشعر بتهديد حقيقي من قِبَل أي منشق وعندما تشعر أن حرياتك تتعرض للتحديّ فهل تقوم باعتقالهم ؟ |