"hissettirir" - Translation from Turkish to Arabic

    • تشعر
        
    • يشعرك
        
    • شعوراً
        
    • ستشعر
        
    • سيشعرك
        
    • يشعرني
        
    • ستشعرين
        
    • تشعرك
        
    • سيُشعرك
        
    • وأشعر
        
    • يجعلك تشعرين
        
    • يجعلكِ تشعرين
        
    • تجعلك تشعرين
        
    • ستشعرك
        
    O bir makine ancak içindeyken gerçek yaşam gibi hissettirir, gerçek gibi hissettirir. TED وكأنها آلة، لكنك ما إن تدخلها، حتى تشعر بانها حياة واقعية، بأنها الحقيقة.
    Hoşumuza gitmeyen, haksız hissettiren, hedeflerimizin yolunu kapatan, engellenebilecek olan durumlara sinirleniriz ve bu durum bizi güçsüz hissettirir. TED نغضب في المواقف التي تجعلنا غير راضيين، الغير عادلة، التي تعرقل أهدافنا، التي كان يمكن تجنبها، وتجعلنا تشعر بالعجز.
    Aksi taktirde, eve gidersiniz ve gece bir gün daha var gibi hissettirir. Open Subtitles وإلا ، فإنك ستعود للمنزل وأنت تشعر بأنك مازلت تعمل ، هذا غريب
    Paranın tamamını toplamak seni daha iyi hissettirir. Open Subtitles أعتقدت بحصولك على مالك سوف يشعرك هذا الأمر بتحسن
    Kan vermek iyi hissettirir. 3000 yıl boyunca kan alma ya da flebotomi terapi olarak kabul edildi. Open Subtitles التبرع بالدم يعطي شعوراً رائعاً. أجل، لـ 3000 سنة أعتبرت إراقة الدماء و الفصد علاجاً.
    Şehrin çok kalabalık bir bölgesinin hemen altında futbol sahası kadar kullanılmayan bir alan ve sizi neredeyse arkeolojik kazıdaki Indiana Jones gibi hissettirir ve tüm detaylar hâlâ orada. TED إنها أرض متخلى عنها بمساحة ملعب كرة قدم تقع مباشرة تحت منطقة مزدحمة من المدينة، ستشعر تقريبا وكأنك إنديانا جونز في مهمة حفر أثري، وأن كل التفاصيل لم تبرح مكانها.
    Daha iyi hissettirir mi bilmem ama perşembe artık turpgillerden bir sebze günü değil. Open Subtitles ان سيشعرك بأي تحسّن يوم الخميس لم يعد يوم الخضروات الورقيّة
    Şöyle ki basit empati vardır: Kötü hissederseniz, beni kötü hissettirir. TED إذن هذا أساس التعاطف: أنت تشعر بالحزن، هذا يجعلني حزينًا.
    sertçe çarptığında ki bazen bir dakikadan az sürer ölüyormuş gibi hissettirir. TED عندما تضرب الأوامر التنفيذية وأخبار العنف أجسادنا بشدة، في بعض الأحيان في أقل من دقيقة واحدة، تشعر وكأنك تموت.
    İşte.Bir bardak şarap kendini daha iyi hissettirir. Open Subtitles هاك . كوب صغير من النبيذ . سوف تجعلك تشعر بتحسن
    Porno filmler buna imkan vermediğinden hep kirli hissettirir. Open Subtitles في الأفلام الجنسية, تشعر دائما بأن الأمر قذر, وكأنه غير مسموح به.
    Kendini bir daha asla bir şey hissettmek istemiyormuşsun gibi hissettirir. Open Subtitles يجعلك تشعر كأنك .. لا تريد ..الشعور بأى شىء مرة أخرى أبداً..
    Bana tekrar vurman kendini daha iyi hissettirir mi? Open Subtitles هل يجعلك هذا تشعر انك علي مايرام بأن تضربني مرة اخرى
    Konuşurken hangi konu sana uzman gibi hissettirir? Open Subtitles عندما تتحدث ما الذي يجعلك تشعر انك خبير؟
    Haftanın dört gecesi dışarı çıkmak, sarhoş olmak ve seks için para ödemek seni özel hissettirir değil mi? Open Subtitles ذلك يجعلك تشعر بخصوصيه ؟ الخروجُ أربعض ليالي في الأسبوع سكرُ,وتنفقٌ من أجل الجنس ؟
    Hani evdeyken temiz bir çarşaf güzel bir yatak gibi hissettirir ya? Open Subtitles تعرفون الشراشف النظيفة ليلا في البيت عندما تشعر أنها تبدو كسرير جديد ممتع
    Uyandığında seni daha iyi hissettirir diye düşündüm. Open Subtitles ظننته سوف يشعرك بشعور جيّد عندما تستيقظين.
    Bir hedef belirlersin, ulaşmak için çalışırsın, bu kendini iyi hissettirir. Open Subtitles تحدد هدفاً وتعمل من أجل تحقيقة هذا يعطيك شعوراً افضل
    Ama kazanırsan, doğal büyüklükteki... oyuncak gergedanı eve götürürsün, bu, eve küçücük dandik anahtarlık götürmekten... daha iyi hissettirir. Open Subtitles لكن إن أستطعت أن تفوز بها ستشعر أن الحياة جميلة وسيكون أفضل شيء فزته بحياتك
    Pekâlâ, onu öperken beni düşünmek sana iyi hissettirir miydi? Open Subtitles حسناً, هل هذا سيشعرك بتحسُّن إذا كنت تُقبِّله وفي نفس الوقت تفكر بي؟
    Soğuğu gerçekten severim. Bana yaşadığımı hissettirir. Open Subtitles أنا أحب البرد إنه يشعرني أني مازلت على قيد الحياة
    Bişeyler ye, kendini iyi hissettirir. Open Subtitles تناولي شيء ما، ستشعرين بالتحسن
    Marihuana seni depresif ve baygın hissettirir, tammam? Open Subtitles المرجوانا تشعرك بالكآبة والإحباط، مفهوم؟
    İyi hissettirir mi bilmem ama nadiren dinliyoruz seni zaten. Open Subtitles ان سيُشعرك بتحسّن , نادراً ما نستمع
    Yabancı bir yerde tanıdık bir yüz insanı rahat hissettirir. Open Subtitles إن وجه مألوف في مكان غريب يجعلك تشعرين وكأنك في البيت
    Bunu yapman seni güçlü hissettirir. Open Subtitles لا بأس، أعلم بأن هذا يجعلكِ تشعرين بالقوة
    İnsanı şişmanlar kampında diş macunu yerken yakalan kız gibi hissettirir. Open Subtitles انها تجعلك تشعرين بأنك تلك الفتاه من مخيم البدناء التي تم الامساك بها وهي تأكل معجون الاسنان
    İşte bu genç dostum. Traş olmak iyi hissettirir. Open Subtitles أيها الشاب ، إن الحلاقة ستشعرك بتحسن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more