"hissettirmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • يشعرون
        
    • تجعلني أشعر
        
    • يشعر بأنه
        
    • اشعرك
        
    • تشعر بأنها
        
    • جعلي أشعر
        
    Bak, tüm olay karşındakini daha güvenilir hissettirmek, tamam mı? Open Subtitles اسمع, الأمر برمته هو أن نجعلهم يشعرون أنهم بامان, تمام؟
    Bu baskı onları daha fazla hoş karşılanmış hissettirmek için hastanelerde uygulanabilir. TED يمكن أن تؤخذ هذه المطبوعات الى المستشفيات لجعلهم يشعرون بترحيب أكثر.
    Burada yaptığımız bir şey de yabancılara evinde gibi hissettirmek. Open Subtitles شيء واحد نحب القيام به هنا وهو جعل الغرباء يشعرون وكأنهم في منزلهم
    Beni daha iyi hissettirmek zorunda değilsin cidden biz aslında sadece tanıştık o kadar. Open Subtitles ليس ضرورياً أنْ تجعلني أشعر بتحسن حقاً ، فنحن بالفعل قابلنا بعضنا البعض.
    Bunu gözü kapalı yapabilecek ama yine de annesini değerli hissettirmek isteyen bir erkek. Open Subtitles رجل أظن بأنه يستطيع أن يفعلها وهو مغمض العين ولكنه لازال يريد أن تفعلها له أمه حتى يشعر بأنه جدير بالإهتمام
    Seni iyi hissettirmek benim görevim. Open Subtitles مهمتي بالحياه ان اضل اشعرك بالراحه
    Senin bir kadını özel hissettirmek için çok boktan bir yolun var, Corky. Open Subtitles لديك طريقة لتجعل أمراة تشعر بأنها مميزة , كوركي
    Daha iyi hissettirmek istiyorsan kolumun neden iyileşmediğini açıkla. Open Subtitles إذا أردت جعلي أشعر بتحسن فسر لي لماذا ذراعي لا تتعافى
    Dekanın bir konuşması öğrencileri güvende hissettirmek üzerineydi. Open Subtitles عظة من العميد بشأن جعل الطلاب يشعرون بأمان أكبر
    Olay, insanlara istendiklerini takdir edildiklerini hissettirmek. Open Subtitles و هو جعل الناس يشعرون بأنهم محبوبين. أنهم ذات قيمه.
    Ama bu, kendilerini özel hissettirmek için buraya ihtiyaç duyanlar için daha zor olacak. Open Subtitles ولكنه سيكون أصعب للأشخاص الذين يحتاجون لمكان يشعرون به بالميزه
    Aksine, onlara yaşadıkları hayatın, ne kadar kötü olduğunu hissettirmek için zekice yollar buluruz. Open Subtitles فقط نجد طريقة ماكرة، لنجعلهم يشعرون بالسوء حيال حياتهم
    Çünkü bir dost ara sıra arkadaşını çocukmuş gibi hissettirmek ister. Open Subtitles لأن الصديق , في كل الأزمنة ومرة أخرى. يريد أن يجعل أصدقاءه يشعرون بالصغر.
    Birini aldatıp onlara söylediğinde bunu onları iyi hissettirmek için yapmazsın. Open Subtitles كلاّ، حينما تقوم بخيانة أحدهم وتخبرهم بذلك ذلك ليس لتجعلهم يشعرون بشعورٍ أفضل..
    Şey, ben pek çok kadının berbat meslekli erkeklere, onları iyi hissettirmek için yalan söylediğini duydum. Open Subtitles ذوي الأعمال الحقيرة لتجعلهم يشعرون بشعور أفضل حسناً
    O da işe yarar. Önemli olan şey kendilerini önemli hissettirmek. Open Subtitles هذا يعمل ايضا , فقط اجعلهم يشعرون انهم مهمون
    Onları suçlu hissettirmek için gerçekçi ol. Open Subtitles لتجعليهم يشعرون بالذنب يجب ان تكوني واقعية
    - Sizin işiniz beni iyi hissettirmek kötü değil. Bunu yapacağınızı söylemişti. Open Subtitles إنها وظيفتك أن تجعلني أشعر بشعور أفضل ولا أسوأ
    Yardım etmek, kendimi daha iyi hissettirmek istiyor gibisin. Open Subtitles كأنك تريد مساعدتي وتريد أن تجعلني أشعر بشكل أفضل.
    İşin, başkan yardımcısına onu dinlediğini hissettirmek. Open Subtitles ،وظيفتك هي جعل نائب الرئيس يشعر بأنه مستمع إليه
    Ama sana kendini daha iyi hissettirmek istiyorum. Open Subtitles لكني... كنت اريد ان اشعرك بالتحسن
    Onu rahat hissettirmek istiyorum. Open Subtitles أريدها أن تشعر بأنها مرحّبٌ بها
    Felçli olduğum için kendimi daha iyi hissettirmek mi istiyorsun? Open Subtitles أتحاولين جعلي أشعر بالإرتياح حيال مرضي؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more