| Büyücüleri ve şeytanları avlamak, Tanrı'dan çok insanlara hizmet ediyor. | Open Subtitles | إن ملاحقة الشياطين والأرواح يخدم البشر أكثر مما يخدم الرب |
| Fakat sorular sormak başka bir amaca hizmet ediyor. Bir kişiye duyulduğu mesajını veriyor. | TED | لكن طرح الأسئلة يخدم هدفا آخر، فهي إشارة للشخص الآخر أنه مسموع. |
| 52.000 köye hizmet ediyor ve bu yaklaşık 80 milyon insan demek. | TED | وهذا يخدم 52.000 قرية, وهو ما يمثل حوالي 80 مليون نسمة. |
| Diplomatik dokunulmazlık kusursuz olmayabilir, ama bir amaca hizmet ediyor. | Open Subtitles | الحصانة الدبلوماسية ربما تكون غير مثالية و لكنها تخدم هدفاً |
| Pek çok Senatör, kendi çıkarına hizmet ediyor. | Open Subtitles | المؤسسات , طوائف التجار , العديد من السيناتور يخدمون اهتماماتهم |
| Aslında müziğin bu iki formu arasında epey korelasyon var. Bence farklı zaman dilimlerinde, bir çok bakımdan rap cazın hizmet ettiği sosyal amaca hizmet ediyor. | TED | في الحقيقية هناك الكثير من التوافق بين هذين النوعين من الموسيقى لانه في بعض الفترات الزمنية خدم الراب الكثير من القضايا الاجتماعية التي كان الجاز يخدمها في فترة من الزمن |
| Saygıdeğer Saraswati, yıllardır Lata, Asha ve Usha sana müzikleriyle hizmet ediyor. | Open Subtitles | سارسواتى .أن لاتا واشا واوشا قد خامتك بموسيقاهم |
| Bunlar kime hizmet ediyor anlayamıyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أعلم في الواقع من يخدم نصف عدد حواجز التفتيش في المدينه نفسها |
| Onurlu bir adam da yemininde durur ister bir ayyasa, ister bir deliye hizmet ediyor olsun. | Open Subtitles | الرجل الشريف يحترم قداسته، حتى لو يخدم سكيرا أو مخبولا |
| Bu silah sadece benim anlayabileceğim bir amaca hizmet ediyor. | Open Subtitles | هذا السلاح يخدم الهدف الذي فقط أنا يمكنني الأستفادة منه بالشكل الصحيح |
| Halkın yanındaymış gibi görünüyor ama aslında kime hizmet ediyor? | Open Subtitles | إنه يدعي أن لا شأن له بتلك الأمور لكن من يخدم حقًا؟ |
| Kana kan durumu ne Tanrı'ya ne de ülkeye hizmet ediyor. | Open Subtitles | أمر الدم بالدم ذلك لا يخدم الدولة ولا الإله |
| Şu yeni arkadaşlarınla bütün gece yatarak hizmet ediyor. | Open Subtitles | يخدم لكم الحق للبقاء حتى rutting كل ليلة مع هذا فلة جديدة من يدكم. |
| Biz bunu yapıyoruz çünkü bu insanlığın ihtiyaç duyduğu kültürel birikime hizmet ediyor. | TED | لكن أظنُ أننا نفعلها أيضًا لأنها تخدم احتياجات الإنسان لتتدفق المعرفة الثقافية. |
| Yaşadığımız apartmanlar, taksiler, pahalı parfümler hepsi bu amaca hizmet ediyor. | Open Subtitles | الشقق التي تتجاوز امكانياتنا سيارات الأجرة، العطور الباهظة الثمن كلها تخدم الغرض |
| İleri Karakola hizmet ediyor. Daha ileriye gitmeyecek. | Open Subtitles | . إنها تخدم القاعده الأماميه . لن تذهب أبعد من ذلك |
| Bak, bazı arkadaşlarımın çocukları burada sizlerle hizmet ediyor. | Open Subtitles | كما ترون، بعض من أطفال أصدقائي يخدمون هناك معكم جميعًا. |
| Bu adamları da bırakın, onlar Fransa'ya hizmet ediyor... | Open Subtitles | و سوف تطلقون سراح هؤلاء الرجال ...لانهم يخدمون فرنسا و انتم ايضاً |
| Muhafızlarım Catherine'e hizmet ediyor olabilirler, ama bana sadıktırlar. | Open Subtitles | حراسي ربما يخدمون " كاثرين " ولكن ولائهم إلــي. |
| Ama şimdi Harlan bölgesinin iyi insanlarının keyfine hizmet ediyor. | Open Subtitles | خدم بشرف أبناء المقاطعة الطيبين |
| Burası bizim ailemize üç jenerasyondur hizmet ediyor. | Open Subtitles | الجيل الثالث الذي خدم في عائلتنا |
| Saygıdeğer Saraswati, yıllardır Lata, Asha ve Usha sana müzikleriyle hizmet ediyor. | Open Subtitles | سارسواتى .أن لاتا واشا واوشا قد خامتك بموسيقاهم |
| Kimin hırslarına hizmet ediyor? | Open Subtitles | ايجب أن يموت طفلا ليخدم نهاية الطموح؟ |