Kız hoş görünüyor. Ruhunu sevdim. | Open Subtitles | الفتاة تبدو لطيفة تعجبني روحها |
Ve hoş görünüyor. | Open Subtitles | تبدو لطيفة ، أيضا |
Bu arada saçların bu şekilde çok hoş görünüyor. | Open Subtitles | تسريحتُكِ تبدو جميلة بهذه الطريقة على أية حال |
Söylemeliyim, kız arkadaşın uyurken oldukça hoş görünüyor. | Open Subtitles | يجب أن أخبرك , أن صديقتك تبدو جميلة وهي نائمة |
Bu arada, saçların bu hâliyle çok hoş görünüyor. | Open Subtitles | تسريحتك تبدو رائعة بهذا الشكل على اية حال |
Doktor Holtz hoş görünüyor. Sanırım sadece yardım etmek istiyor. | Open Subtitles | دكتور هولتز يبدو لطيف أعتقد أنة يريد فقط المساعدة |
Bilemiyorum. Onunla daha yeni tanıştım. Çok hoş görünüyor. | Open Subtitles | لا أعرف, قابلته من فترة قصيرة يبدو لطيفا جدا |
Gelecek hoş görünüyor Aslında pırıl pırıl | Open Subtitles | المستقبل يبدو حسناً حقيقةً، إنّه مُشع |
Hey, Jake, o üzerinde olduğun hayvan hayli hoş görünüyor. | Open Subtitles | يا جيك، هذا مظهر جميل جدا الجبل الذي تركبه |
Çok hoş görünüyor. | Open Subtitles | أتدري،إنها تبدو لطيفة جدا |
- Yastıklar çok hoş görünüyor. | Open Subtitles | والوسائد تبدو لطيفة حقا. نعم. |
Barmen hoş görünüyor. | Open Subtitles | الساقية تبدو لطيفة |
- Çok hoş görünüyor. - Burası çok eğlenceli. | Open Subtitles | تبدو جميلة جداً المكان ممتع للغاية |
Çok hoş görünüyor, değil mi? | Open Subtitles | تبدو جميلة ،أليست كذلك ؟ |
Aşağıdan manzara çok hoş görünüyor. | TED | حيث تبدو رائعة من الأسفل. |
Ablanız ne kadar hoş görünüyor. | Open Subtitles | كم كانت تبدو رائعة. |
Ve Edward gerçekten hoş görünüyor. Anne, sanırım kusacağım. | Open Subtitles | ادوارد يبدو لطيف |
Çok hoş görünüyor. | Open Subtitles | يبدو لطيفا للغاية |
Matt çok hoş görünüyor, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | مات شخص ذو مظهر جميل, ما الذي تعتقده انت؟ |