"hoşlanır" - Translation from Turkish to Arabic

• تحب
• يحب
• يحبون
• تحبين
• تحبّ
• يستمتع
• يحبّ
• يحبه
• يحبّون
• ستحب
• تَحْبُّ
• مولع
• تحبّين
• ستعجب
• يعجبهن

UU, Sizi Uyarmak İsterim, Annem Kendi Söylediklerini Duymaktan hoşlanır..
يجب ان احذرك ، هي تحب ان تسمع نفسها تتحدث

Açıkçası kadınlar da biraz korktukları adamlardan hoşlanır.
لو إمرأة كانت تقول الحقيقة , تحب الرجل الذي يخيفها قليلاً

Ülke çapında cesurların en cesuru olarak tanınır, ve bu adam kendisini çevreleyen ihtişamdan hoşlanır.
معروف عبر البلد بأشجع الشجعان وهذا الرجل يحب أن يحيطه المجد

O da kadınlara bakmaktan hoşlanır.
وهو يحب ان ينظر الى السيدات ايضاً اذا ماذا ؟

Ve bazı insanlar da dansçıların poposunu sahne ışıkları altında görmekten hoşlanır.
و هُناك بعض الناس يحبون رؤية مؤخرات الراقصين . تحت الأضواء الكاشفة

Portakal suyunu seversin. Yaşlılar senden hoşlanır.
أنتي تحبين عصير البرتقال كبار السن يحبونك

Kadınlar bazen tehlikeli bir şeyin yanında olmaktan hoşlanır.
تحب المرأة أن تكون بمحاذاة ما هو خطير أحياناً

Bu köpekler izlemekten hoşlanır.
هذه الحيوانات تحب المشاهدة يريدون النظر لأثدائك

Kadınlar manzaraya bakmaktan hoşlanır. Erkekler hoşlanmaz.
النساء تحب النظر إلى المنظر الرجل لا يفعلون.

Şimdi onu kaybettin Jack. Kontrolü elinde tutmaktan hoşlanır.
لقد فقدتها الآن، جاك انها تحب أن تكون مسيطرة

Yürüyüş ve yağlı boya resim yapar. Arkeolojiden hoşlanır. Şu an Honduras'ta bir kazıda.
او,تذكرت وهي تحب علم الاثار كذللك هي الان في الهندوراس تقوم ببعض التنقيب

Bu gerçek, o kadınlardan çok hoşlanır.
هذا صحيح ، وانه يحب السيدات أكثر من اللازم

Sıradan bir "çocuk kızla tanışır hoşlanır temel sosyal düzeni değiştirir" öyküsü.
الفتي يحب الفتاه .. الفتي يتغير تحت امر اجتماعي .. قصه

Benim vermemden hoşlanır.
نعم، كنت تعرف ما، وقال انه يحب ذلك عندما أعطي له.

Aslında erkekler tombul kızlardan hoşlanır.
في الحقيقة يحب الفتيان أن تكن الفتيات ريّانات بعض الشيء

Erkekler, özellikle de zeki olanları, iyi bir dinleyiciden hoşlanır.
الرجال, خصوصاً الأذكياء منهم يحبون من يستمع لهم جيداً

Motosikletlerden hoşlanır mısın?
هل تحبين الدراجات الآلية لإنني أقود دراجة هارلي

Fırtınadan hoşlanır mısın?
أيها الولد الكبير, تحبّ العواصف الرّعديّة ؟

Aletler, nesneler, tamirat. Erkekler bunu yapmaktan hoşlanır.
الأدوات، الأشياء، تصليح الأشياء، هذا ما يستمتع الرجال بعمله

Herkes bel altı vurulmasından hoşlanır dediğinizi sanmıştım.
ظننتُكَ قلتَ أنّ الجميع يحبّ الأمور الخفيّة

Ayrıca nelerden hoşlanır biliyor musun?
هو رجل رائع أتعلم ما الذي يحبه ؟

Erkek kızdan hoşlanıp, kız da erkekten hoşlanır ve sevişirler.
حسناً، إنّه أمر سهل الشباب يحبّون الفتيات الفتيات يحبّون الشّباب

Eminim İçişleri de, içlerinden birinin silahsız iki vatandaşa silahını doğrulttuğunu ve onları tehdit ettiğini duymaktan çok hoşlanır.
وأنا متأكد من أن وزارة الداخلية ستحب أن تسمع أن واحداً منها.. قد سحب سلاحه وهدد مدنيين غير مسلّحَين.

Serena birini hobileri için kullanır-- dik şeylerden hoşlanır.
سيرينا تستعمل واحد لهواياتِها ... تَحْبُّ ان تخيط الاشياء.

Onları yemekten mi yoksa onlarla oynamaktan mı hoşlanır demek istemiş bilmiyorum.
اتسأل إن كان يعنى بأنه يأكل الكلاب أم مولع بهم . كلامه مبهم جداً

-Okumaktan hoşlanır mısın?
هل تحبّين القراءة؟ - نعم ، أحبّ القراءة -

Gerçek bir kız olmasaydım da benden hala hoşlanır mıydın?
هل كنت ستعجب بي حتى لو لم أكن فتاة

Benim yaşımda bazı kızlar... yetişkinlerden hoşlanır. Ben değil.
بعض البنات بسني يعجبهن الكبار أما أنا فلا