"hoşlanmayacaksın" - Translation from Turkish to Arabic

• يعجبك
• لن تحب
• لن تحبي

Baksana Tiger Korkak*, gitsen iyi olacak, çünkü bundan hoşlanmayacaksın.
إسمع يا تايقر وودز, يجدر بك على الأرجح أن تنصرف, لأنه لن يعجبك ذلك

Yüzüme kapatırsan, senden sonra yapacağım aramalardan pek hoşlanmayacaksın.
أغلق الخط الآن ..ولن يعجبك من سأتصل به لاحقا

Bak, bir sonraki bölümden hoşlanmayacaksın, benden söylemesi.
استمع، لن يعجبك الجزء القادم، صدقني

Aşağıda neler olduğunu biliyorum ve onlardan hoşlanmayacaksın!
أنا أعرف ما الموجود بالأسفل، ولن يعجبك

Bundan pek hoşlanmayacaksın ama üzerinde marijuana ile yakalamışlar.
لن تحب هذا ، لكنهم اعتقلوه بتهمةتعاطيالماريجوانا.

ama emin ol, gördüğün şeyden hoşlanmayacaksın.
وثقي بي، سوف لن تحبي ما سترين.

Sana bundan hoşlanmayacaksın dediğimi hatırlıyor musun?
هل تذكرين ماقلت، ان هذا لن يعجبك

Bir kez işin içine girersem olacaklardan hoşlanmayacaksın.
لن يعجبك ما سيحدث لو كنت أنا المعنية

O zaman gelecek olan şeyden hoşlanmayacaksın.
حسناً، لن يعجبك ما يلي.

Ve projeyi yönetenden hoşlanmayacaksın.
ولن يعجبك مدير هذا المشروع

Askerleri nerede topladığını duyunca pek hoşlanmayacaksın.
لن يعجبك أين يجمع قواته

Kabul edelim Clark. Lois'in masasına oturan kimseden hoşlanmayacaksın.
اعترف يا (كلارك)، لن يعجبك أحد يجلس بمكان (لويس)

Yemeğe gideceğiz. Ama bundan hoşlanmayacaksın.
لكن لن يعجبك ذلك

Bu işin bitiş şeklinden hoşlanmayacaksın.
لن يعجبك كيف سينتهي الأمر

İçindekinden hoşlanmayacaksın.
لن يعجبك ما بالداخل

Bana üçüncü kez efendim dersen çok hoşlanmayacaksın.
نادني بـ"سيدي" مرة ثالثة ولن يعجبك أكثر

O zaman benden hiç hoşlanmayacaksın.
‏ولن يعجبك ما سأفعله حينها. ‏

Tamam ama bundan hoşlanmayacaksın.
حسناً، لكنه لن يعجبك

Bundan hoşlanmayacaksın.
-لن يعجبك الأمر .

Ama oğlan senin sorumluluğunda, yaralanır, bir yeri kesilir saçının kılına zarar gelirse, benden o kadar da çok hoşlanmayacaksın.
إنه تحت رعايتك ، إذا تأذى أو جُرح، أو فقد شعرة من رأسه كن موقنا أنك لن تحب مني ما ستراه.

Bundan benim kadar hoşlanmayacaksın ama sarhoş kendisi.
لن تحبي ما حصل بقدر ما أحببته ..