"hoşuma giden" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعجبنى
        
    • أحبّه
        
    • يعجبني
        
    • التي تعجبني
        
    Senin en çok hoşuma giden yanın bu. Open Subtitles أعتقد أن هذا هو أكثر ما يعجبنى فيك
    "Durumu bakacağım ve dışarıda bir yerlerde daha çok hoşuma giden biri olup olmadığına bakacağım" demek kesinlikle değildir. Open Subtitles ولا تعنى ايضاً "سوف اجرب الحياه .. .. وارى اذا كان هناك شخص اخر يعجبنى اكثر "
    Ama, ne için kullanılırsa kullanılsın, Nilometrede hoşuma giden şey dünyayı nasıl anlayacağımızı, onu ölçmek için cihazlar inşa etmemiz gerektiğini göstermesi. Open Subtitles ،لكن مهما كانت استخداماته فما أحبّه في مقياس النيل أنه يُظهر أنه لفهم العالم عليك أن تبني الأدوات لقياسه
    Bu hikayede en çok hoşuma giden şey, bu küçük dağın tepesi etrafında bir kaç basit ölçümle, koskoca dünyanın büyüklüğünü ortaya çıkarabilmekti. Open Subtitles ما أحبّه حول تلك القصّة أنه ببضعة مقاييس بسيطة حول قمّة هذا الجبل الصغيرة يمكنك حساب حجم العالم بأكمله
    Espri yapmaktaki hoşuma giden şey seyircilerle karşı karşıya olmam. Open Subtitles هل تعلمي ما الذي يعجبني في النكت أنها نقية انها مثل الملاكمة رجل لرجل أنت و الجمهور
    Şimdi sizlere hoşuma giden birkaç filmi izletmek istiyorum. Open Subtitles الآن أرغب أن أريكم بعض الأفلام التي تعجبني
    Şu anda hoşuma giden bir manzara görüyorum zaten. Open Subtitles لذا، الآن أرى مشهد يعجبنى
    Sende hoşuma giden ne biliyor musun? Open Subtitles أتعرفين ما الذى يعجبنى فيك؟
    Ama benim hoşuma giden, bu kararı kendimizin vereceği bir ülkede yaşamak. Open Subtitles ...لكن ما أحبّه فعلاً ...بأنني أعيش في بلدٍ حيث نستطيع أنت و أنا أن نتّخذ ذلك القرار بأنفسنا
    Onda hoşuma giden de bu zaten. Open Subtitles ذلك ما أحبّه بشأنها.
    Reese hakkında hoşuma giden tek şey, inanır mısın hala bakire olması. Open Subtitles ما أحبّه في (ريس) هو أنها عذراء يمكنك الإيمان بها.
    Ama gerçekten hoşuma giden? Open Subtitles أعني حقاً، ما أحبّه حقاً؟
    İşte hoşuma giden şey bu. Open Subtitles ذلك ما أحبّه.
    Esas hoşuma giden, benden de daha belalı olman. Open Subtitles مالذي يعجبني أنك فتاة أكثر مني شقاوة و روعة
    Bu videoda hoşuma giden şey ise burada ilk kez beraber dans ediyor olmaları. Çok kuvvetli bir leadi (yönlendirme rolü) vardı. TED الآن ما يعجبني في هذا الفيديو هو أنه في واقع الأمر يعرضهما هما يرقصان معا لأول مرة .. بسبب قيادته. كان لديه قيادة قوية.
    Bu konuda hoşuma giden ise, herşey sonunda sokaktaki düz bir yüzeye, bir tornavidaya ve kontak başlarını temizlemek için bir diş fırçasına -- çünkü kontak başlarında çoğunlukla toz olur -- sahip olan bir adama ve bilgiye geliyor TED ولكن ما يعجبني في هذا أنها تتلخص في وجود شخص في الشارع لديه مساحة صغيرة مسطحة ومفك براغي، وفرشاة أسنان لتنظيف رؤوس الاتصال- لأنه غالبًا ما تتعرض رؤوس الاتصال إلى الغبار-- ويحتاج أيضا المعرفة.
    Onda hoşuma giden özelliklerden biri. Open Subtitles هذا أحد الأمور التي تعجبني فيها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more