"hoşuna gidecek" - Translation from Turkish to Arabic

• سيعجبك
• ستحب
• ستعجبك
• ستحبين
• ستحبه
• ستستمتع
• ستحبها
• سيعجب
• سيعجبكِ
• سوف تستمتع
• سيروق
• سوف تحبه
• هذا سوف يعجبك
• قد يروق
• أن تنال رضاك

Şimdi, bu sakat çocukla arkadaş olacaksın ve bu hoşuna gidecek.
الآن ، أنـتَ ستصبحُ صديقاً مـع ذلك الفـتى المعاق وأنـتَ سيعجبك ذلك، مفهوم؟

Belki..senin hoşuna gidecek cinsten
بأنه سيعجبك لأنك تُحبى تلك الأشياء اللامعة

Evet. Ama söyleyeceklerim çok hoşuna gidecek.
نـعم، سأتحدث لـكن ستحب ماذا عليّ أن أقـول

- Baba, bu sefer ki sürprizim hoşuna gidecek.
‫أبي، على عكس بقية مفاجآتي، هذه المفاجأة ستعجبك

İnan bana hoşuna gidecek.
أعدك أنك ستحبين هذا ,السيدة فيرو لديها مزرعة كبيرة...

Senin için güzel bir şeyler giymek istiyorum hoşuna gidecek bir şeyler.
أُريدُ أن أرتدى شئ لطيفِ لَك شئ ستحبه

Biraz oyalan da eğlenceyi gör. Çok hoşuna gidecek.
ابقى و لتحظى بالمرح ستستمتع على نحو كبير

Bana ev adresini ver. Ben de senin eşyalarını koklayayım, bakalım hoşuna gidecek mi.
أعطني عنوان منزلك ربما سأتفقده, لنرى إن كان سيعجبك هذا

Planlarım arasında hoşuna gidecek neler neler var.
أعتقد أنه سيعجبك الكثير من الأشياء القادمة

Küçük bir kızın buraya girdiğinde neler hissettiği bakalım senin de hoşuna gidecek mi?
حين أفكر بشعور الفتاة التي تدخل إلى هنا... لنرَ إن كان سيعجبك ذلك

Peki, bakalım sürüklenmek hoşuna gidecek mi.
جيد سوف نرى كم سيعجبك ان تُسحب

Annenin seni özlediğini biliyorum ve seni görmek hoşuna gidecek.
اعرف ان ماما افتقدتك و ستحب ان تراكى

O zaman sana söyleyeceğim şey hoşuna gidecek.
إذن، ربما ستحب ما أنا بصدد إخبارك

Bu roket, hoşuna gidecek.
انه الصاروخ. ستحب ذلك.

Bu hoşuna gidecek.
لدى مفاجأه من اجلك واعتقد انها ستعجبك

Ağzını aç! hoşuna gidecek!
سيصبغ فمكِ, ستحبين ذلك

Sana bir şey aldım ve bence hoşuna gidecek.
احضرت لك شيء و اعتقد أنك ستحبه

hoşuna gidecek. Sanat kadar bilimseldir.
ستستمتع بهذا فهو علم بقدر ما هو فن

Ama ne yazık ki benimki kadar mükemmel olmayacak, yine hoşuna gidecek.
لسوء الحظ أنها ستكون رديئة بعض الشيء يالنسبة لأوراقي ، لكنك ستحبها

Salon harika görünüyor. Babanın çok hoşuna gidecek.
الغرفة تبدو رائعة أبوك سيعجب بها

Bence çok hoşuna gidecek.
أعتقد بأنّه سيعجبكِ ذلك

Mexico City'i tekrar görmek hoşuna gidecek.
سوف تستمتع برؤية مدينة مكسيكو مرة اخرى

Kendini biraz garip hissedebilirsin ama sana söz veriyorum, hoşuna gidecek.
حسناً، حبيبي قد يشعرك هذا بشعور غريب قليلاً ولكن أعدك، سيروق لك

hoşuna gidecek baloncuklu bir yer var burda.
هنالك مجموعة من الفقاعات في مكان أعلم أنك سوف تحبه

- Vıcık vıcık oldum. - Bunu dene. hoşuna gidecek.
لقد أصبحت جيدة جربي هذا سوف يعجبك

Bunun, senin hoşuna gidecek bir parti olduğuna dair his var içimde.
لدي شعور بأن هذا الهراء الذي قد يروق لك

Umarım hoşuna gidecek bir şey örnek olarak...
أتمنى أن تنال رضاك ولنعتبرها...