"hoşuna gitmeyecek" - Translation from Turkish to Arabic

• لن يعجبك
• لن تحب
• لن يعجبه ذلك
• لن يروق
• لن يعجبها
• لن يحب
• لن يروقك
• لن يعجب
• لن تحبها
• لن تحبين
• لا يعجبك
• ستعمل مثل
• لا يحبونه
• لن يعجبه هذا
• لن تعجبك

Seni bir daha yakalarsam, hiç ama hiç hoşuna gitmeyecek. Anladın mı?
لن يعجبك أكثر لو مسكتك تقوم بما فعلته مرة أخرى.أتفهمني؟

Sanırım idamı durdurma sebebini bulduk, ama bu pek hoşuna gitmeyecek.
أعتقد بأننا حصلنا لكِ على تأجيل للإعدام و لكن ذلك لن يعجبك كثيراً

Bu adamı tam olarak nerede bulacağımızı biliyorum. Nasıl bildiğim ise hoşuna gitmeyecek baba.
أعرف أين بالضبط يمكننا إيجاد ذاك الرجل ويا أبي، لن تحب الطريقة

- Kredi kartı falan kabul etmiyorum. - Bu "Adam"ın hoşuna gitmeyecek.
ـ لا أستخدم بطاقات إئتمان على الإطلاق ـ "الرجل" لن يعجبه ذلك

Şimdi söyleyeceğim şey hoşuna gitmeyecek ama maalesef eşin biraz haklıymış.
أظن انك لن يروق لك ما سأقوله تالياً لكنني اعتقد ان زوجتك لديها وجهة نظر سديدة

- Bu insanların hoşuna gitmeyecek. - Neden kaybolmuyorsun?
الناس لن يعجبها ذلك لم لا تذهب بعيدا؟

- Anladınız mı? - Ama bu Hırsız Kral ' ın hoşuna gitmeyecek.
حسناً - و لكن سيد اللصوص لن يحب ذلك مطلقاً -

Sanırım cadılar bunu ona karşı koz olarak kullanıyor. Duyunca hoşuna gitmeyecek bir şey.
أظنّ الساحرات يحاولن استغلاله ضدّها، إنّه شيء لن يروقك.

Hallettiğimde, patronun hoşuna gitmeyecek.
لكن عندما أتعامل معه, لن يعجب الرئيس ذلك.

Bu aralar pek de hoşuna gitmeyecek bir şey başına gelecek.
يوماً من هذه الأيام ستواجهين شئ لن يعجبك

Düşündüm de aklıma gelen tek şey senin hoşuna gitmeyecek.
لقد فكرت بالأمر و الأمر الوحيد الذي توصلت اليه لن يعجبك

Bunu okuyacak birini tanıyor olabilirim fakat bu hiç hoşuna gitmeyecek.
هناك شخص ما أعرفه قادر ربما على قرائتها لكن الأمر لن يعجبك

- Bu hoşuna gitmeyecek ama belki de onu aramalıyız.
- لن يعجبك هذا ولكن .. -ربما علينا الاتصال به

Bauer'a nasıl ulaşabileceğini söyleyeceğim, ama hoşuna gitmeyecek.
سأخبرك كيف سأجد باور ولكنك لن تحب هذا

- Annie'nin hoşuna gitmeyecek. - Benim de hoşuma gitmiyor.
آني لن تحب هذا - لا أحب هذا أيضا -

Beni komik duruma düşürüyorsun Franco ama şakanın sonu hiç hoşuna gitmeyecek.
إنك تجعل مني أضحوكة يا "فرانكو" لكنك لن تحب خاتمتها

- hoşuna gitmeyecek. - Leo'dan alamadın mı?
. لن يعجبه ذلك ألا يمكنك أن تطلبها من " ليو " ؟

Hiç hoşuna gitmeyecek, özellikle de zaman damgasını gördüğünde.
لن يروق لك هذا، بالأخص عندما تنظر إلى الفرق بين الوقت

Saygılarını tamamen kaybettin. Bu Lois'in hoşuna gitmeyecek.
لقد فقدت احترام الأولاد لك "لويس" لن يعجبها هذا

Şey, bu ikimizin de hoşuna gitmeyecek.
حسنا, كلانا لن يحب ذلك. نعم, هناك،

Ve o gün geldiğinde içinde göreceğin adam kesinlikle hoşuna gitmeyecek.
وعندئذٍ، لن يروقك الرجل الذي ستتكشَّف عنه.

Lord Hazretleri'nin hoşuna gitmeyecek, onu gafil avlamaya çalıştın.
لن يعجب ذلك سيادته تحاول إفساد الأمر عليها

- Bu iş hiç hoşuna gitmeyecek.
ـ لن تحبها ـ أنا بالفعل أحبها

Bu hoşuna gitmeyecek
-ليتني أراهم فقط لن تحبين ما ترين

Bak, bana sormak istediğin sorular olduğunu biliyorum Çavuş ve korkarım cevaplar hoşuna gitmeyecek.
إسمع، أعلم أن هُناك بعض الأسئلة تود أن تطرحها عليّ، أيها العريف. وأخشى أن لا يعجبك الرد.

- Bu sorunun cevabı hoşuna gitmeyecek.
أنت لست ستعمل مثل الجواب على ذلك.

Nasıl oluyor da bir kadın, insanların hoşuna gitmeyecek bir şey yapsa internetteki bu insanların kendilerini ifade etmek için kullanabildikleri tek yol tecavüzle tehdit etmek olabiliyor?
كيف يحدث ذلك كلما فعلت إمرأة شيئا لا يحبونه الشعب الطريقة الوحيدة لهؤلاء الرجال على الانترنت ليعرفون كيفية التعبير عن أنفسهم عن طريق التهديد بالاغتصاب

Bu pas kafanın hoşuna gitmeyecek. Bunu benim yöntemimle yapacağız.
الرأس الصدأ لن يعجبه هذا سنقوم بهذا على طريقتي

Ruhunu nasıl geri alacağını sana söyleyebilirim, ama hoşuna gitmeyecek.
أستطيع أخبارك بالطريقة التي تستطيع فيها أستعادة روحك لكنها لن تعجبك