"hobson" - Translation from Turkish to Arabic

    • هوبسون
        
    Bakın, 1988'deki planlar Hobson Gölü'nde eski bir kilise gösteriyor. Open Subtitles تظهر مخططات عام 1988 كنيسة قديمة قرب هوبسون بوند
    Bay Hobson sigorta poliçesini geçersiz kılmaya çalışıyor, Open Subtitles إن السيد هوبسون يحاول إبطال بوليصة تأمين على الحياة
    Evet, oraya gelmeden önce Bay Hobson, şunu dinlemek istiyorum. Open Subtitles قبل أن نفعل هذا يا سيد هوبسون أحتاج إلى أن أستمع إلى هذه النظرية
    Wilk Hobson jüriye gitmeyi göze alamadı. Open Subtitles لم يرد ويلك هوبسون المخاطرة بعرض الأمر على هيئة المحلفين
    Hemşire Hobson? Oda 22'de bir problem var. Hiç veri yok. Open Subtitles (أيتها الممرضة (هوبسون لدينا مشكلة بالغرفة 22 , لا توجد بيانات
    Müdür Hobson aradı Juanita, Oakridge'e kabul edilmiş.. Open Subtitles لقد اتصل المدير "هوبسون" للتوّ "وتمّ قبول "خوانيتا" في "أوكريدج
    Müdür Hobson aradı Juanita, Oakridge'e kabul edilmiş. Open Subtitles .. "سابقاً في "ربّات بيوت بائسات لقد اتصل المدير "هوبسون" للتوّ "وتمّ قبول "خوانيتا" في مدرسة "أوكريدج
    Müdür Hobson, aileler öğrenirse çıldırıp, rekabete tutuşacaklarını düşünüyor. Open Subtitles المدير "هوبسون" يرى أنه .. إن عرف الوالدان سوف يفزعون ويبدأون بالمنافسة
    Beni neden görmek istediniz Müdür Hobson? Open Subtitles لمَ أردت مقابلتي ، أيها المدير "هوبسون
    Merhaba, müdür Hobson. Open Subtitles مرحباً ، أيها المدير "هوبسون هل الأمور على ما يرام؟
    Hobson Regional Hastanesine götürülmüş. Open Subtitles و أخذ الى مركز هوبسون المحلي الطبي
    Öğle yemeği yiyeceğiz, alışverişe gidebiliriz, hatta Hobson'daki filmlere bakarız. Open Subtitles سنذهب للغذاء، يمكننا التسوق، يمكننا أيضاً الدخول لرؤية فيلم لاحقاً في "هوبسون".
    Yalnızca bir soru hakkınız kaldı, Bay Hobson. Open Subtitles بقي لك سؤال واحد فقط يا سيد هوبسون
    - Ne kadar kaldı, Hobson? Open Subtitles كم من الوقت سيستغرق هذا " هوبسون " ؟
    Hobson'ı öldürüp Blair'i vampir yapmış. Open Subtitles لقد قتل " هوبسون " و جعل " بلير " مثله
    Dinle, telefona geçip oğul Mike Hobson'la konuşur musun? Open Subtitles اسمعي ، هل بإمكانكِ أن تدعي الهاتف وتتحدّثي إلى (مايك هوبسون الابن)؟
    Bayan Jessie ve müdür Hobson. Open Subtitles الآنسة (جيسي) والمدير (هوبسون). سمعتهما يتحدثان.
    Bay Hobson, kızım ileri derecede zekidir. Open Subtitles سيّد "هوبسون" ، ابنتي ذكية جداً
    Tiffany, bu benim bakıcım Hobson, hayattaki en iyi arkadaşım. Open Subtitles (تيفاني) هذه مربيتي (هوبسون) اصدق اصدقائي في العالم بأسره
    Gerçek dünyadan nefret ediyorum Hobson. Sakıncası yoksa bugün yataktan çalışacağım. Open Subtitles انا اكره العالم الحقيقي يا (هوبسون) سأعمل من السرير اليوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more