"holland'" - Translation from Turkish to Arabic

    • هولند
        
    • هولندا
        
    Mesele şu ki Holland Manners işin başındayken, bu olay asla mahkemeye gitmezdi. Open Subtitles الحقيقة هى, عندما كان "هولند مانر" يدير الاشياء مَا كنت وَصلَت إلى المحاكمةِ.
    Burada bir dünya kan var... Öyle görünüyor ki Holland'ın rozeti de yerde. Open Subtitles هناك دماء هنا , وما يبدو كأنها شاره " هولند " على الآرض
    Lise son sınıf öğrencisi Corey Holland'ın korkunç ölümünden 3 hafta sonra Texarkana kasabası yine bir şiddet olayı ile uyandı. Open Subtitles ♫ ثلاثة أسابيع بعد الوفاة المروعه ♫ ♫ لطالب المدرسه الثانوية كوري هولند ♫ ♫ بلدة تيكساركانا تستيقظ مجدداً ♫
    Üstgeçitte duran S.M. Holland, Richard Dodd... ve James Simmons. Open Subtitles إس إم هولندا , ريتشارد دود جيمس سيمونز يقف على الجسر . جي سي برايس
    Bu sabah Holland Park'da, vurucu timden ustalıkla yakasını kurtardı. Open Subtitles نعتقد ذلك لقد تملص من المافيا هذا الصباح في منتزه هولندا
    Baylar ve bayanlar, Şerif Underwood'un verdiği bilgiye göre Corey Holland'ı öldüren adam acımasızca çifti öldüren adam bana söylenene göre vuruldu. Open Subtitles سيداتي سادتي .. أبلغني الشريف اندرود للتو أن الرجل الذي قتل كوري هولند
    Nobel ödüllü Frank Holland, çok uzun süredir eğitim haklarını kullanamayan ve kendisinin "dönüştürücü güç" olarak tanımladığı milyonlarca kadının sesi olmayı kendine görev edinmiş biri. Open Subtitles الفائز بجائزة نوبل هو فرانك هولند الذي جعل مهمته لتحقيق ما وصفه بالقوة التحويلية للكلمة المكتوبة لملايين النساء
    Lisans tezi için Profesör Holland'ın seminerinde yer almış. Open Subtitles لكن القرار المصير الذي جعلها في المكان المطلوب في الحلقة الدراسية العليا للأستاذ هولند
    Frank Holland'ın nasıl biri olduğunu tahmin ediyorsan öyle... Open Subtitles بالتحديد كما كنت متأملة أن يكون فرانك هولند
    Frank Holland, ünlü feminist. Bir tecavüzcü müymüş? Open Subtitles فرانك هولند المعروف بحليف النسوية مغتصب ؟
    Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz Bay Holland. Open Subtitles شكرًا لك على تخصيص وقت لرؤيتنا يا سيد هولند
    Frank Holland, dersin için olan bir makalede fikir hırsızlığı yaptığını söylüyor. Open Subtitles فرانك هولند يقول أنك سرقت مقال من أجل فصله
    O zaman Holland'ın saldırdığı başka bir kadın bulmalıyız. Open Subtitles إذًا من الأفضل أن نجد بعض النساء الأخريات اللاتي قام هولند بالاعتداء عليهن
    Yani, en bilineni rohypnol ama Holland, Diazepam, yada oksi'de kullanıyor olabilir. Open Subtitles أنا أعني أن الروهيبنول سيسبب كل هذا الجدل لكن هولند قد يكون يستخدم عقار ديازيبام أو أوكسي
    Sistem, Hannah gibi kadınları susturmak ve Holland gibi adamları korumak üzerine kurulmuş. Open Subtitles النظام قد أعد لاسكات النساء أمثال هانا وحماية رجال أمثال هولند
    Bugün burada öyle dramatik bir sahne yaşandı ki Frank Holland bile bunu yazamazdı ve kesinlikle de yazmazdı. Open Subtitles مشهد درامي هنا اليوم حتى أن فرانك هولند لم يستطيع و بالتأكيد لم يرغب في الكتابة
    Profesört Sharon Holland sordu: Eğer zaman içinde varolmuş olan bir kişi, sadece boşluk kaplayan biriyle buluşursa ne olur? TED البروفيسور شارون هولند يطرح سؤالًا: "ماذا يحصل عندما يلتقي شخص يعيش في ’الزمان‘ بشخص آخر يعيش فقط ضمن ’المكان‘؟"
    AGCO, John Deere, New Holland, CAT. Open Subtitles أي جي سي أو، جون دير، هولندا الجديدة، قطّة.
    Bu sabah Holland Park'da, vurucu timden ustalıkla yakasını kurtardı. Open Subtitles نعتقد ذلك لقد تملص من المافيا هذا الصباح في منتزه هولندا
    London'dan Johannesburg'a taşındık, oradan da Holland'aya. Open Subtitles من لندن ذهبنا ألى جوهانسبيرق, ثُم الى هولندا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more