"holly'" - Translation from Turkish to Arabic

    • هولي
        
    • لهولي
        
    • هولى
        
    • بهولي
        
    Holly, yarın korkunç olacak. Değil mi canım? Al bunu. Open Subtitles هولي غداً سيكون يوم رائع ، خذي هذه أنت تحتاجينها
    Holly Davis şovunda, konuğun çıldırmasıyla birlikte, kaos ortamı yaşandı. Open Subtitles كان هناك فوضى فى عرضِ هولي ديفيس حيث جن شخص.
    Ama aslında sadece, Holly'nin sürekli etrafında bulunmasının çok rahatsız edici olacağını düşünmüştü. Open Subtitles ولكن الحقيقة هي أنه يقصد أن يجعل هولي متضايقة جدا عندما تكون حوله
    Holly kayınpederi ile kayınvalidesini aradı mı, neden burada değiller? Open Subtitles هل هولي ، أتصلت بأهله ؟ لماذا ليسوا هنا ؟
    Holly'ye işimiz iptal oldu dersen böyle olur işte. Open Subtitles هذا هو ما تحصلين عليه لقولك لهولي تم إلغاء الشيء الذي لدينا
    - Tetikçiyi tutan da, Cruz'u öldürten ve Holly'i vurduran da o. Open Subtitles إنه من قام بتعيين مُطلقة النار التى قتل كروز و أصابت هولى
    İnan ya da inanma Esmeralda, partiden hemen sonra adın Holly olarak değişti. Open Subtitles صدقِ او لا تصدقِ يا ازمرالدا, بعد الحفلة مباشرة سيتغير اسمكِ الى هولي.
    Hemşire Holly dinleniyor ama olaydan sonra bazı hemşireler hastaneden ayrılmayı düşünüyorlar. Open Subtitles الممرضة هولي تستريح ولكن بعد ذلك، بعض الممرضات يتحدثن حول مغادرة المستشفى.
    Holly'e soracaktım ama annemin dediğine göre, bir kızı olduğunu bile bazen hatırlayamıyormuş. Open Subtitles كنت لأسأل هولي .. لكن وفقا لأمي هي بالكاد تتذكر أن لديها ابنة
    Bakın, Dr. Holly Martin burada kalkış araçlarının tasarımında en yetkin kişi. Open Subtitles أوه، نظرة، هناك الدّكتورة هولي مارتن، السلطة الأولى على تصميمِ عربةِ الإنطلاقِ.
    Misafir evine git ve bak bakalım Holly'i bulabilecek misin. Open Subtitles اخرج الى منزل الضيوف وانظر ان كنت تستطيع ايجاد هولي
    Holly'nin şu anda her neyse, bizim bildiğimizden çok daha fazlası. Open Subtitles لا. مهما هولي الآن، هي أكثرُ مِنْ فقط معلومات كما نَعْرفُه.
    Çok komik ve güzel bir kadınsın. İnsanlar seni seviyor Holly. Open Subtitles يا رجل , أنتِ مضحكة جميلة الناس تحبك , يا هولي
    Hemşire Holly dinleniyor ama olaydan sonra bazı hemşireler hastaneden ayrılmayı düşünüyorlar. Open Subtitles الممرضة هولي تستريح ولكن بعد ذلك، بعض الممرضات يتحدثن حول مغادرة المستشفى.
    Holly, bu şehre geldiğimde sadece sokağın karşısında yaşayan bir çocuktun. Open Subtitles هولي ,عندما اتيت الى هذة المدينه كنت مجرد طفلة تعيش بالشارع
    Holly bizim için bir kez alınca alerjik reaksiyon geçirdim. Open Subtitles مرة واحدة هولي يحصل لهم بالنسبة لنا، لدي هجوم الحساسية؟
    Jacobs ve onun gibi gezgin olan editörü, Holly Whyte, sokakta gerçekte neler olduğuna dair gerçekten harika gözlemcilerdi. TED كانت جاكوبس وزملاؤها المسافرين مثل هولي وايت، محررتها، هم هؤلاء المراقبون الرائعون حقاً لما حدث بالفعل في الشارع.
    Holly ile ilgili iyi haber ise bizim sahip olduğumuz türde teknolojilere sahip değil aslında. TED الخبر الجيد بخصوص هولي هو أنها لا تملك في الواقع نفس التقنيات التي نملك.
    Holly'yi insanlar gibi aynı bağlam içerisine koysak ne olurdu? TED ماذا لو وضعنا هولي في نفس السياق كما البشر؟
    Holly ile fotoğrafımı çeker misin? Open Subtitles هاسكل , خذ هاتفي والتقط لي صورة لهولي وأنا
    Holly'yi korumaya çalışıyorduk. Open Subtitles لقد كنّا نحاول فحسب أن نعتني بهولي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more