Robin Hood'un asıldığı bir yerin tahtıyla işim olmaz. | Open Subtitles | المكان حيث روبن هود يعلق، أنا ليس لي عمل إدعاء العرش |
Bütün bunlar, Robin Hood'un yayından çıkan bir okla bir anda yok oldu. | Open Subtitles | , كل هذا ينتهى فى لحظة و احدة بسهم واحد يطلق من قوس روبن هود |
Hood'un bir yerlerde saklı bir zulası olmalı. | Open Subtitles | روبن هود لا بدّ وأن كان عنده مخبأ يخفيه في مكان ما |
Terorist Hood'un ortadan kaldırılışını göstermek için onun ayaktakımını idam edeceğiz. | Open Subtitles | لتمثيل الإبادة الإرهابي، روبن هود نحن سنعدم رفاقه |
Bu Hood'un ve Gisborne'nun hapisten çıkardığı adam. | Open Subtitles | هو الشخص الذي هود وغيسبورن أخرجوه من السجن |
Robin Hood'un her zaman yaptığı şey. | Open Subtitles | ذلك ما كان يفعله روبن هود دائماً .. |
Sharpsburg'e kadar General Hood'un Teksas Ordusu'ndaydınız. | Open Subtitles | كنتما في الجيش تكساس بقيادة الجنرال هود |
Eğer bize dokunursanız başınız büyük belaya girer! Biz Robin Hood'un adamlarıyız! | Open Subtitles | . إذا لمستينا ستكونى فى مشكلة كبيرة . (نحن رجال (روبن هود |
Güvenilir kaynaklar bana bu paranın Robin Hood'un kendisinden geldiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد كنت على علم موثوق جاءت من صناديق (روبن هود) نفسه |
Robin Hood'un düşmanları motorlu bir grup hasta ruhlu insan değildi. | Open Subtitles | (روبين هود) لم يواجه يوما ما مرضى نفسيون يقومون بالإطلاق عليه |
Gisborne, Hood'un cesedini bulamadınız sanırım? | Open Subtitles | غيسبورن، لا إشارة لجسم روبن هود لآخذه؟ |
Ama seni bir daha Hood'un yanında görürsem seni Shrewsbury'e kendim götürürüm. | Open Subtitles | لكن إذا امسكت بكِ مع رفقة (هود) ثانية سأجرك ِإلى (شروزبيري) بنفسي |
Robin Hood'un gözlerindeki perdeyi kaldırıp beni hatırlayabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد بأنه ممكناً "أن أنزع الغطاء عن قناع "روبن هود |
Robin Hood'un kampında güvenli bir yere gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن نسعي الي الأمان "والمأوي في مخيم "روبن هود |
İnsanlar öğleyin burada toplanıp Robin Hood'un adaletin eline düştüğünü görerek yeni bir İngiltere'nin doğuşuna tanık olacaklar. | Open Subtitles | عندما يجتمع الناس هنا في منتصف النهار "ليروا تقديم "روبن هود للعدالة اخيراً سيشهدون ولادة نظام جديد |
Robin Hood'un da orada tesadüfen olduklarını düşünmüyorum. | Open Subtitles | او روبن هود كانوا هناك بالصدفة |
Aynen öyle yaptın. Bir fahişeyi dolandırdın. Robin Hood'un tam tersisin. | Open Subtitles | أجل، إنّك سرقتها يا صاح، إنّك مثل نقيض لـ (روبن هود). |
- Ben de kendi gözlerimle gördüğüme. Robin Hood'un hapse götürüldüğü gördüm. | Open Subtitles | رأيت روبن هود أخذ سجينا |
Oh, üzgünüm Homer, ama son zamanlarda bulunan tarihi deliller Robin Hood'un gerçek olmadığını gösteriyor. | Open Subtitles | معذرة ، لكن البراهين التاريخية الحديثة أثبتت أن (روبن هود) لم يكن موجوداً |
De Fourtnoy'a Robin Hood'un nasıl yakalanacağını gösterelim. | Open Subtitles | (دعنا نرى (دى فوورتنوى) كيف تكون مطاردة (روبن هود |