hortumlu kırıcı, yer fıstığı öğütücü ezip kıymaya çevirebilecek ürkütücü popo. | Open Subtitles | صاحب الخرطوم المدمر ، قاذف الفول السوداني لَرُبَّمَا حتى أكثر رعب |
Romantik hortumlu spagettinin hemen ardından. | Open Subtitles | يتلوها عشاء رومانسي من السباغتي المُعدّة بمياه الخرطوم |
hortumlu spagetti istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد سباغتي مُحضَّرة من الخرطوم |
Hayır, bütün günümüzü şu hortumlu maymunlarla geçirmek zorunda kalmazdık. | Open Subtitles | لا.. حتى لايتوجب علينا إمضاء بقية اليوم مع قرود الخراطيم (يقصد رجال الإطفاء) |
Erkek, kadın ve şimdi de hortumlu adamlar mı? | Open Subtitles | والنساء والآن ذو الخراطيم. |
Bu sabah hortumlu kahve içtin. | Open Subtitles | لقد تناولتِ قهوة الخرطوم في الصباح |