Howard Lyman'ı, Diane'in aleyhine oy vermesi için rüşvet vererek ikna etmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | إنهما يحاولان رشوة هاورد لايمن ليصوت لصالح إقضاء دايان من منصبها الإداري |
Howard Lyman, Lockhart/Gardner'a nasıl bir katkıda bulunuyor? | Open Subtitles | بماذا... بماذا يساهم هاورد لايمن لشركة لوكهارت وغاردنر؟ |
O halde, suçlamaların çoğundan kurtulduk ve şans eseri Howard Lyman tehdidini nötrleyen bir olayın içine düştük. | Open Subtitles | تخلصنا من معظم التهم و حالفنا الحظ إلى شيء (يهدىء من تهديد (هاورد لايمن |
Dinle, geleceğe Howard Lyman'ın sırtına binerek devam edemeyiz. | Open Subtitles | اسمع، لن نأخذ نزهة إلى المستقبل -على ظهر "هاورد لايمان" |
Howard Lyman da sokak lambasına çarptığında uyuşturucu cezasından kurtulmak için Polis Hatıra Fonuna... | Open Subtitles | إصطدم (هاورد لايمان) بعمود إنارة و تبرع بـ18 ألفاً لصندوق الشرطة التذكاري |
Kocan benden Howard Lyman'nın finansal durumunu araştırmamı istedi. | Open Subtitles | زوجك أرادني أن أبحث في أموال هوارد ليمان |
Howard Lyman bizim miras ortaklarımızdan, ...ve size yaptığı yorumlar için çok özür diliyor. | Open Subtitles | (هاورد ليمان) هو أحد شركائنا الورثة و يرغب كثيراً أن يعتذر عن تعليقاته |
Bunu Howard Lyman'ın BT dosyaları arasında saklanmış olarak buldum. | Open Subtitles | وجدت هذا محفوظ (في ملف معلومات (هاورد لايمن |
Viola Howard Lyman suçlamasını tekrar gündeme getirmek istiyor. | Open Subtitles | فيولا) تريد فتح تهمة) هاورد لايمن) مجدداً) إنهم يعذبونني |
Howard Lyman lütfen. | Open Subtitles | هاورد لايمن لو سمحت. |
- Bu Howard Lyman şeyi BS de. | Open Subtitles | مشكلة (هاورد لايمن) مجرد هراء - جيد - |
Howard Lyman, Diane'in vekili olamaz. | Open Subtitles | لم يكن (هاورد لايمن) شريك (دايان) |
Howard Lyman'a mı danıştın? | Open Subtitles | انت تشاورت مع (هاورد لايمن)؟ |
- Howard. - Howard Lyman. | Open Subtitles | (هاورد) (هاورد لايمن) |
- 18 bin bağışlamıştı. - Howard Lyman'ın düşüncesizliğini kullanıyor. | Open Subtitles | ليتجنب عقوبة القيادة تحت تأثير الكحول - (إنه يستغل (هاورد لايمان - |
Bizim durumumuzda ise bu olay uzun süredir kıdemli ortak olan Howard Lyman yüzünden oldu. | Open Subtitles | في حالتنا، تم تسليم الأمر لشريك كبير منذ فترة طويلة يدعى هوارد ليمان |
Howard Lyman en yaşlı ortaklarımızdandır. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} (هوارد ليمان) هو واحد من أقدم شركائنا. |
Howard Lyman şimdi bu şirket için gerçekten önemli mi? | Open Subtitles | هل (هوارد ليمان) حقا ما تمثله الشركة الآن؟ |
Evet ama Howard Lyman'ın başında bu işe sokulmasının nedeni beni tahliye ettirebilmekti. | Open Subtitles | نعم, ولكنك وظفت (هاورد ليمان) لأسباب احتيالية ومن الواضح لإخلائي |