Yehova'nın şahitliği de Hristiyanlığın bir çeşidi, değil mi, Troy? | Open Subtitles | شهود جوهافا نوع من المسيحية أليس كذلك يا تروي ؟ |
Tepeye kurulan bu şehirde, Hristiyanlığın saf bir formunu oluşturacağız. | Open Subtitles | في هذه المدينة على التل، سنطوّر شكلًا أنقى من المسيحية. |
Hristiyanlığın bir parçası olan bu geleneği, üç müneccim kralı biliyor ve onların farkında olmalılardı. | TED | ويجب أن يكونوا على علم بالتقليد الذي يعتبر جزءًا من المسيحية والحكماء الثلاثة. |
Hristiyanlığın sapkınlık olduğunu biliyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | تعلمون أنّ المسيحيّة بدعة و هرطقة، أليس كذلك ؟ |
Golgotha taşının içindeki bu mezarlar daha sonraları Hristiyanlığın en önemli kilisesi haline geldi: | Open Subtitles | هذه المقابر في صخره جلجثه أصبحت فيما بعد مكان اهم كنيسه في الديانه المسيحيه, |
Yumurtayla ilgilenmen gerekiyor. O bir bebek. Onu korumalı ve ona Hristiyanlığın değerlerini öğretmelisin. | Open Subtitles | أنت تعتني بالبيض , سيكون طفل تعلميه القيم المسيحية |
Hristiyanlığın burada ne kadar az insanı incitebildiğini görmeyi başaramadım. | Open Subtitles | لاأستطيع رؤية كيف يمكن لقليل من المسيحية أن تجرح أي شخص هنا |
Adamlarımız Papa ve Hristiyanlığın kaderi için şehit olmaya amade. | Open Subtitles | وإنما هم رجال دين يخافون الله رجال على استعداد لتقديم التضحيات لقداسة البابا ومستقبل المسيحية |
Herkes, Hristiyanlığın değerlerinin kalplerdeki yabaniliği ehlileştirebileceği konusunda hemfikir olmuş. | Open Subtitles | كل شخص يتفق على أن القيم المسيحية الحسنة تروض أكثر القلوب قسوة وهمجية |
Burası Beyrut'un doğu tarafı gibiydi tam da Hristiyanlığın kalbinin olduğu yerde. | Open Subtitles | وكانت في شرق بيروت في قلب الأراضي المسيحية |
Hristiyanlığın cehennemi olması gibi. | Open Subtitles | إنه شىء مُخيف. شىء مِثل المسيحية مُضافاً اليها الجحيم. |
Hristiyanlığın hatalarını gösterirken Tanrı'nın öğretilerinin aksini ispatlıyor. | Open Subtitles | أنه يظهر عصور المسيحية. ويدحض تعاليم الإله. |
Burada Hristiyanlığın gelişip yayıldığı zamanlar olmuş. - Ne zaman? | Open Subtitles | لقد مر وقت كانت المسيحية تنمو وتزدهر هنا. |
Adamlarımız Papa ve Hristiyanlığın kaderi için şehit olmaya amade. | Open Subtitles | وإنما هم رجال دين يخافون الله رجال على استعداد لتقديم التضحيات لقداسة البابا ومستقبل المسيحية |
Bugün Hristiyanlığın yerini romantik aşk aldı.... ve monagomi idealizmi için öğreti olarak sunuluyor... ve de fransızlar bu konuda gerçekçi değiller. | Open Subtitles | في يومنا هذا، أخذ الحب الرومنسي مكان الديانة المسيحية كعقيدة لفرض فكرة الزواج الأحادي والشعب الفرنسي يدرك أن هذا الأمر ليس واقعياً |
Bu bizi, Hristiyanlığın İmparator Konstantin tarafından kurulduğu zamana, ve aynı zamanda Hristiyanlık temel ilkelerinin kabul edildiği İznik Konseyi zamanına en çok yaklaştıran İncil. | TED | هذا أقرب كتاب مقدس نستطيع الوصول إليه في زمن تأسيس المسيحية تحت إمرة الأمبراطور قسطنطين، وكذلك في زمن مجمع نيقية، عندما كان أساس العقيدة المسيحية متفق عليه. |
Hristiyanlığın sapkınlık olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | كنتَ تعلم أن المسيحيّة هرطقة |
Hristiyanlığın ilk tohumlarını da böyle korkunç bir bataklığa ekmiştik. | Open Subtitles | لقد غرسنا بذور المسيحيّة هنا |
Hristiyanlığın doğumundan bile çok daha önce yaşıyor. | Open Subtitles | منذ عهد بعيد ! اعتنقوا الديانه المسيحيه... |