Görünüşe bakılırsa bir anlaşma yaptık tam bir haftan var yoksa Humphrey'le evlenirim. | Open Subtitles | يبدو أننا قد عقدنا اتفاقا أمامك مهلة أسبوع و الا سأتزوج من همفري |
Şimdiyse elimde Humphrey'in yavaş ölümünü planlamaktan başka bir şey kalmadı. | Open Subtitles | والآن الشيء الوحيد الذي سيمتعني التخطيط لتعذيب دان همفري عذابا طويلا |
Monako Prensliği'nin yatının tekne gezisi olarak sayıldığını sanmıyorum Bay Humphrey. | Open Subtitles | يعتبر نزهة بحرية يا سيد همفري حسن ، لم يذكرا ذلك |
McGovern kendi kendini yok ediyor, tıpkı Humphrey, Muskie ve diğerleri gibi. | Open Subtitles | مكجفرن يدمر نفسه و كذلك همفري و موسكي و الجميع |
Yani, Muskie'ye Senatör Hubert Humphrey'nin tele kızlarla görüştüğünü yazan bir mektup gönderdiğiniz gibi mi? | Open Subtitles | مثل عندما عثرت على رسالة من موسكي يقول فيها أن السيناتور همفري يقابل بعض العاهرات؟ |
İşte kulüpteyim, Humphrey Bogart gibi rol kesiyorum. | Open Subtitles | لذا انا هنا في النادي ألعب دور همفري بوجارت |
Humphrey otelin barını mesken tutmuştu neredeyse... Humphrey Bogart. | Open Subtitles | و كان همفري الغبي يأتي الي البار يوميا همفري بوجارت |
"Sayın Bay Humphrey, size kısa hikâyenizi yaz kurgusu baskımızda 20 yaş altı 20 bölümünde yayımlayacağımızı haber vermekten mutluluk duyarız." | Open Subtitles | العزيز السيد همفري بكل سرور نود ان نخبرك أننا سننشر قصتك القصيرة في هذا الصيف في ملحق تحت العشرين |
Bu haftasonu Vanessa'nın kardeşinin arabası bende kalıyor ve burada Humphrey malikanesinde, son derece büyük bir mutfak masamız var. | Open Subtitles | أنا وصي أخت فينيسا لنهاية عطلة الأسبوع وكلنا هنا في منزل همفري |
Hey, bak dün gece için üzgünüm. Humphrey çok kabalık etti. | Open Subtitles | أنا آسفة بشأن الليلة الماضية همفري كان غريبا للغاية |
Bak dün gece için üzgünüm Humphrey kabalık etti. | Open Subtitles | أنا آسفة بشأن الليلة الماضية همفري كان غريبا للغاية |
Bay Humphrey, St. Jude'da kısmi burslu okuyorsunuz. | Open Subtitles | سيد همفري لديك منحة دراسية جزئية في سانت جود؟ |
- Berbat çabalarına rağmen tamamen büyülendim Rufus Humphrey. | Open Subtitles | على الرغم من جهودك انا معجبة حقاً بك ياروفيس همفري |
Jenny Humphrey Metropolitan Müzesi'nin süs havuzunda bozuk para arıyor. | Open Subtitles | شوهدت جيني همفري تخوض اجتماعاً عند النافورة تصطاد من أجل التغيير |
Scott Smith'in ofisinden Jenny Humphrey'yi arıyorum. | Open Subtitles | هذا مكتب سكوت سميث انا اتصل من اجل جيني همفري |
Dan Humphrey'nin sen ve annen hakkında yazdığı kısa öyküyü okudum. | Open Subtitles | لقد قرأت تلك القصة القصيرة التي كتبها دان همفري عنك وعن والدتك |
Senden daha az arkadaşı olan tek kişi Dan Humphrey ama en azından insan gibi davranıyor. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي لديه اصدقاء اقل منك هو دان همفري, وذلك لكونه شيء لن تستطيع ان تكونه فهو انسان. |
Bir anda Humphrey ailesinin yardım ettiği biri konumuna geçtim, öyle mi? | Open Subtitles | فجأه اصبحت الوجه الخيري المفضل لعائلة همفري لا .. لا .. |
Bilmem. "Jenny Humphrey henüz bunun için çok genç"? | Open Subtitles | ان جيني همفري اخيرا استقلت لا اعلم جيني همفري صغيره جدا على ان تمتلك خطوطها الخاصه ؟ |
Ya da "Ne yazık ki Jenny Humphrey'in tasarımları... aynı Eleanor Waldorf'unkilere benziyor." | Open Subtitles | او ان اعمال جيني همفري السيئه تبدو تماما كأزياء اليانور |