"huylu" - Translation from Turkish to Arabic

    • حميد
        
    • حميدة
        
    • خبيث
        
    • المزاج
        
    • حميداً
        
    • مؤدّبُ
        
    • وحميد
        
    • الحميد
        
    Obezitenin iyi huylu olduğunu ileri sürmüyorum, söylemek istediğim, iki tane metabolik sorundan daha iyi olan olabileceği. TED أنا لا أقول هنا بأن السمنة أمر حميد وبسيط، لكن ما أريد أن أقوله هو أنها قد تكون المشكلة الأقل خطورة بين عدوّين للأيض.
    Mizahın iyi huylu bir şiddet olması hakkında bir konsept vardır. TED هناك نموذج عن الدعابة وهو عبارة عن انتهاك حميد.
    Bu kadın yavaşça ölüyor çünkü; yüz kemiklerinin içindeki iyi huylu tümörler ağzını ve burnunu tamamen kapatmış, bu nedenle nefes alamıyor ve yemek yiyemiyor. TED هذه المرأة تموت ببطء لأن أورام حميدة في عظام وجهها قد دمرت بالكامل فمها وأنفها، لذا لا تستطيع التنفس و الأكل
    İşte bu Henry'nin bir fotografı, yüzünün sol tarafından --elmacık kemiğinden, üst çenesinden, göz çukurundan kötü huylu bir kanserin çıkarılmasından haftalar sonra. TED لذا هذه صورة لـ هنري بعد اسبوعين من إزالة سرطان خبيث من الجزء الأيسر من وجهه -- عظام خده فكه العلوي ،محجر عينه.
    Sizin şişman, kendini beğenmiş, kötü huylu zalimin biri olduğunuzu söylüyordu. Open Subtitles قالت ببساطة أنك سمينة، وظالمة ورديئة المزاج وعجوزة
    Sayın Başkan... Sizi aldattığım için üzgünüm. Ama sizi temin ederim ki bu iyi huylu bir aldatmaydı. Open Subtitles سيدى الرئيس, أنا آسف على خداعك لكننى أؤكد لك أنه كان خداعاً حميداً
    Amca, hizmetçin oldukça kötü huylu, ona benimle takışmamasını söyle. Open Subtitles عمى خادمكَ غير مؤدّبُ. إطلبْ منه الا يعبث معى
    İyi huylu ve zararsız bir kedi resminin nasıl ölüme yol açabilecek bir şey olduğunu ve önlemek için ne yapacağımı düşünmeye çalışırım. TED أحاول أن أفكر كيف يمكن لشيء حميد وغير ضار كصورة قطّة أن يؤدي للموت، وما يمكن فعله لمنع ذلك.
    Ve soru, kötü huylu mu yoksa iyi huylu mu olduğumuzdu. TED والسؤال الوحيد هو: هل نحن ورم حميد أم خبيث؟
    Kesinlikle korkulacak birşey olmadığını söyledi. İyi huylu. Open Subtitles لقد قال انه لا يوجد شئ للقلق منه , انه حميد
    Tüberkül olması muhtemel. İyi huylu bir kütle de olabilir. Open Subtitles الاحتمالات هي إن كان لديها سل لماذا لا يكون لديها ورم حميد يتماشى معه؟
    Tamam, en iyi haber lenf bezlerindeki tümör iyi huylu. Open Subtitles حسنا , الأخبار الجيدة أن الورم الموجود في العقدة اللمفاوية حميد
    İyi huylu bir tümör gibi görünüyor ancak uzun zaman önü alınmamış. Open Subtitles يبدو بأنه حميد لكنه يسير دون رادع لمدة طويلة
    Böylece, zehirli türlerin, iyi huylu mutasyonlarının yayılmasını sağlarsınız. TED هذا سيشجع على انتشار طفرات حميدة نسبيا.. لأشد ألانواع السامة.
    Vücudun birçok yerinde iyi huylu tümörler oluşturur. Open Subtitles يسبب أورام صغيرة حميدة تنمو بأجزاء مختلفة بالجسم
    Prolaktinoma iyi huylu olabilir. Open Subtitles الأورام المفرزة للبرولاكتين قد تكون حميدة
    Tomografi sonucuma göre 20'nin üzerinde kötü huylu tümör, ateş topu gibi fırlıyor, azmimi baltalıyor. TED يُظهِر مسح التصوير المقطعي بالإصدار البوزيتروني هنا أكثر من 20 ورم خبيث تقفز كالكرات النارية، وتُذيب طموحي.
    Bayan Lipstein, haberler kötü. Tümör kötü huylu. Open Subtitles سيدة ليبستين ، عندي أخبار سيئة ان الورم خبيث
    Seni yine de dermatoloğa göndereceğim ama bence iyi huylu. Open Subtitles مازلت أرغب في استشارة اختصاصي بالجلد لكنّه يبدو ورماً غير خبيث
    Sizin gibi aksi huylu bir adam güzel bir kadını nasıl elde edebilir . Open Subtitles أتسائل كيف لرجل حاد المزاج أن يغزو قلب إمرأة جميلة ؟
    Bayan Louisa çok iyi, sevimli, tatlı huylu bir kız. Open Subtitles فالآنسة لويزا فتاة طيبة ودودة وعذبة المزاج
    Seni yine de dermatoloğa göndereceğim ama bence iyi huylu. Open Subtitles حسناً، ما أزال أريد تحويلك إلى طبيب جلدية لكن يبدو حميداً بالنسبة لي
    Onun kötü huylu olduğunu biliyorum ama kesinlikle değişecektir, ama şimdi ona bu şekilde davranamayız. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه غير مؤدّبُ... وهو سَيَتغيّرُ بالتأكيد، لكن هذا ليس كَمْا يَجِبُ أَنْ تعالجَ شيخَ
    İyi huylu, küçük bir tümör. Open Subtitles إنه ورم صغير وحميد
    Bilirsiniz, kötü huylu tümörü tamamen çıkartırsınız ve iyi huylu tümörü denetim altında tutarsınız. TED في حالة الورم الخبيث، تقوم باستئصاله كاملًا، والورم الحميد تبقيه تحت المراقبة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more