| Chandler gel sana iç çamaşırlarını nasıl katlayıp ayakkabılarının içine yerleştireceğini göstereyim. | Open Subtitles | سأريكم كيف تطوي ملابسك الداخلية وتحشوها في أحذيتك. |
| Çamaşır listeni, market listenle karıştır ve sonunda kendini iç çamaşırlarını yerken bulursun. | Open Subtitles | إن خلطت قائمة غسيلك بقائمة المشتروات فستأكل ملابسك الداخلية على الإفطار |
| İç çamaşırlarını kontrol ederek nasıl bir işe girdiğini her zaman anlayabilirsin. | Open Subtitles | أجل،يمكنك دائماً معرفة ما ستقحم نفسك به عن طريق فحص الملابس الداخلية أولاً |
| O kadar güldün ki iç çamaşırlarını değiştirmek zorunda kaldın, değil mi? | Open Subtitles | هو هو، من الصعب جدا كان علينا أن طرد الملابس الداخلية الخاصة بك مرة أخرى؟ |
| İç çamaşırlarını ben kontrol etsem, arama emrini sen çıkarsan nasıl olur? | Open Subtitles | لماذا لا أقوم بفحص ملابسها الداخلية و أنت تقم بتعميم بلاغ البحث. |
| Ya da iç çamaşırlarını alıp bayrak gibi birbirine bağlarız. | Open Subtitles | أو يمكننا أخذ ملابسهم الداخلية وربطها على العلم |
| Bak, en azından Max'in romantizm anlayışı karanlıkta parlayan iç çamaşırlarını kapsamıyor. | Open Subtitles | اسمع , علي الأقل نسخة ماكس من الرومانسية لا تتضمن ملابس داخلية رفيعة تتوهج في الظلام |
| Al bir tane. "İç çamaşırlarını mutfakta unutmaktan vazgeç." | Open Subtitles | توقف عن ترك ملابسك الداخلية على أرضية المطبخ |
| Bu etrafa saçılmış iç çamaşırlarını almıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن تكون ملابسك الداخلية مبعثرة في أنحاء المكان. |
| Muhtemelen iç çamaşırlarını bile almıştır. | Open Subtitles | من المحتمل انه يرتدي جوز من ملابسك الداخلية. |
| İç çamaşırlarını çıkartmanı istiyor. | Open Subtitles | انه يريد منك ان تخلعي ملابسك الداخلية انه يريد منك ان تخلعي ملابسك الداخلية |
| Ve galiba bu sabah Steve'in iç çamaşırlarını yıkarken ben o noktaya geldim. | Open Subtitles | وصلت هذا الصباح غسل ستيف وتضمينه في الملابس الداخلية. |
| İç çamaşırlarını göster bana. Bırak iç çamaşırlarına bakayım. | Open Subtitles | دعني أرى الملابس الداخلية دعني أرى الملابس الداخلية |
| Evet. Sadece Raymond'ın kirli iç çamaşırlarını yıkıyordum. | Open Subtitles | أقوم به للتو شحنة من الملابس الداخلية ريمون القذرة. |
| Böylece iç çamaşırlarını tekrar koklayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك شم رائحة ملابسها الداخلية مرة أخرى |
| İç çamaşırlarını toplarken öyle mal gibi başında dikilmek zorunda mı? | Open Subtitles | -He كان لتقف هناك؟ عندما حزم ملابسها الداخلية -نعم يا سيدي. |
| Ki bu yüzden Bonnie'nin tüm iç çamaşırlarını topladım. | Open Subtitles | حول المنزل، لذلك قمت بجمع جميع ملابسها الداخلية |
| Biri iç çamaşırlarını evde bırakmış. | Open Subtitles | لقد نسي أحدهم ملابسهم الداخلية ملبوسة |
| Kadın iç çamaşırlarını ne diye çalıyorsun? | Open Subtitles | تسرق ملابس داخلية نسائية في مثل عمرك. |
| İç çamaşırlarını çıkarmana gerek yok. | Open Subtitles | يمكنكِ النزول بملابسكِ الداخلية إذا أحببتِ |
| İç çamaşırlarını bu tarafta saklıyorum. | Open Subtitles | أحتفظ بملابسها الداخلية فى هذا الجانب |
| Ama senin iç çamaşırlarını almam gerekiyordu. | Open Subtitles | حقاً؟ لكن كان يفترض بك الحصول على الملابس الداخليّة |
| İç çamaşırlarını değiştirmen için son şansın. | Open Subtitles | إنها الفرصة الأخيرة لتغير ملابسك التحتية |
| İç çamaşırlarını çıkarıyor ve onları arabaya koyup... çarpışmayı bekliyor. | Open Subtitles | انه يترك ضحاياه في سيارة بدون ملابسهن الداخلية و ينتظر ان يتم صدمهم |
| En çılgın iç çamaşırlarını boşu boşuna giydim. | Open Subtitles | انا لبست اللباس الداخلي الاكثر اغراء للاشيئ |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 