Bu gereç sadece doğal sinyaller içeriyordu. | TED | تلك المادة تحتوي على إشارات كيميائية طبيعية |
Bu parşömenlerden biri "Ay" ve "Okyanus" söcüklerini tüm ayrıntılarıyla bir resmi içeriyordu. | Open Subtitles | واحداهم كانت تحتوي رسومات تفصيلية والكلمات قمر ومحيط |
Ama aynı zamanda yüksek miktarda laktoz içeriyordu ve laktoz eski ve modern birçok mide yapısında işlenmesi zor bir şeker tipi. | TED | ولكنه يحتوي أيضاً على كميات كبيرة من اللاكتوزـ وهو عبارة عن سكر يصعب هضمه على العديد من المَعِدات القديمة والحديثة. |
Bu program, deneklerinin beyninin yıkanmasını önlemek için bir koruma içeriyordu. | Open Subtitles | من بين عدة أشياء كان البرنامج يحتوي على ضمان لحماية الأشياء لو تم عكسها |
Toz taneleri bir kadının epital hücrelerini içeriyordu. | Open Subtitles | قملة الغبار احتوت على خلايا طلائية بشرية أنثوية |
Karnındaki sindirilmemiş mavi hap bin mikrogram folik asit içeriyordu. | Open Subtitles | كبسولة عسر الهضم فى معدتها يحتوى على 1,000 ميكروغرام من حمض الفوليك |
Belki uçağın bagajındaki bir şey, amonyum nitrat içeriyordu. | Open Subtitles | ربما يكون شيئا ما في أمتعة الطائرة يحوى نترات الامونيوم |
Ve meyve salatası muhtemelen senin böcek ilacından olan mantarı içeriyordu. | Open Subtitles | وربما سلطة الفواكة المحتمل بأنها تحتوي على الفطريات المبيدة للحشرات الخاصة بك |
Yakaladığımız Wraith mesajı Dünya'nın savunma imkanları hakkında bir uyarı içeriyordu, özellikle Dron Koltuğu hakkında. | Open Subtitles | اعترضنا رسالة للريث تحتوي على تحذير عن إمكانيات الأرض الدفاعية خصوصا كرسي الطلقات الخارقة |
Ama şunu da hatırlatmak isterim ki çalınan o CIA dosyaları gizli görevde olan 43 ajanın kimlik bilgilerini içeriyordu. | Open Subtitles | لكن أريد ذكر أنّ تلك الملفات المسروقة للإستخبارات المركزية تحتوي على هويات 43 عميلا متخفيّاً. |
Örnek 5.3 santimetrelik, boyutları 3,5'a 2,5 olan bir numune içeriyordu. | Open Subtitles | العينة تحتوي على فصيل يقاس بـ 5.3 سنتيمتر في 3.5 في 2.5 |
Kendi cihazımızı nasıl yapıcağımız konusunda teknik bilgiler içeriyordu. | Open Subtitles | تحتوي على المعلومات التقنية اللازمة لبناء جهازنا الخاص |
Bu mezarlar bazen nesnel veya ritüel objeleri de içeriyordu, bu objeler de ölülerin böyle şeylere ihtiyaç duyabileceği öbür dünyayı öne sürüyordu. | TED | في بعض الأحيان، كانت تحتوي تلك المقابر على أشياء عملية وطقسية، توحي بالإيمان بالحياة الآخرة حيث سيحتاج الأموات إلى مثل هذه الأشياء. |
Her bitki, her organizma belirli karakteristikleri oluşturmakla sorumlu olan faktörler içeriyordu. | Open Subtitles | يحتوي على عوامل مسؤولة عن إنشاء تلك الصفات بعينها. |
Bir belge birlikte çalıştığımıza dair bilgiler içeriyordu. | Open Subtitles | عدد من الملفات يحتوي على تفاصيل لعلاقة عملنا |
Bu el yazması hakkında gerçekten nefes kesici olan şey şu ki katiplerin bu kitabı yaparken kullandığı yazıları silinip üzerine başka yazılar yazılımş olan diğer el yazmalarına da baktık ve yazıtlardan biri Hyperides'in yazılarını içeriyordu. | TED | إنّ الشيء المدهش حقا بخصوص هذه المخطوطة هو أننّا عندما نظرنا في المخطوطات الأخرى فإنّ الطرس الذي كان الكتاب مصنوعا منه كان أحدها يحتوي على نصّ لهايبريديس. |
Belki insan beyni -özellikle serebral korteks- boyutundan bağımsız olarak tüm beyinlerden daha fazla nöron içeriyordu. | TED | قد يحتوي الدماغ البشري في الواقع على أكبر عدد من الخلايا العصبية من أي دماغ آخر، بغض النظر عن الحجم، في القشرة الدماغية بالأخص. |
O dönemde yukarıda inşa edilen evler bunun gibi taş ocaklarından çıkarılan kireçtaşını içeriyordu. | Open Subtitles | في ذلك الوقت كانت المباني التي تبني بالأعلي احتوت علي حجر جيري جُلب من هذه المحاجر |
Jim'in son fidye mektubu... iki adet kulak da içeriyordu. | Open Subtitles | آخر رسالة لـ (جيم) الذيطالبفيهابفدية... احتوت على أُذنين بشريّتين مع تلك الرسالة. "الصندوق" |
Az önce içtiğiniz o içkiler, söylediğime pişmanım ama bir doz Hydrocin içeriyordu. | Open Subtitles | المشروب الذى تناولتموه للتو, واسف على هذا, يحتوى على كمية من الهيدروسين . و لمعلوماتكما, الهيدروسين عقار غير شائع الا قليلا, |
Bayan Paradine, dün kabul ettiğiniz üzere bile bile yıkadığınız o kadeh kocanızı öldüren şeyi içeriyordu. | Open Subtitles | سيدة بارادين, لقد أقريت بالأمس بانك, قمت بغسل الكأس الذى كان يحتوى على السم الذى ثتل زوجك , عن عمد . |
Yeniden gözden geçirilmiş bir şematik içeriyordu. | Open Subtitles | كان يحوى مخططات معدلة |