"içermiyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • تتضمن
        
    • يحتوي
        
    • تشمل
        
    • تتضمنهم
        
    • لا يتضمّن
        
    İddia makamının suça dair teorisi kemikte yabancı maddeyi içermiyor. Open Subtitles نظرية الإدعاء حول الجريمة لم تتضمن الأمور الخارجية المتعلقة بالعظام
    Hayır efendim, tüm saygımla ... sizin tecrübeniz başka bir gezegene geçit yolculuğunu içermiyor. Open Subtitles لا سيدي مع كل احترامي تجربتك لا تتضمن السفر إلى كوكب آخر
    Hayır, Shoaib, kırılacak birşey içermiyor. Open Subtitles لا ، شعيب ، أنه لا يحتوي على أي شيء يمكن أن يكون مكسور.
    Karbonun normal jeolojik tortu bırakanı 12 karbondan 13 karbona kesin bir oran içerir, fakat bu topaklar içermiyor. Open Subtitles ترسيب الكربون العادي يحتوي على معدل دقيق من كربون 12 إلى كربون 13 لكن ليس في هذه الكتل
    Emirler benim mektuplarımı yok yok saymayı içermiyor. Open Subtitles لدى أوامرى أيضا يا سيّدي والتى لا تشمل التخلى عن واجبى
    Yedek planımız onları içermiyor. Open Subtitles خطه الطوارىء لا تتضمنهم
    Bunlardan hiçbiri sokaktaki orta halli bir insanla anlaşmayı içermiyor. Open Subtitles لا تتضمن إحداها القدرة على التواصل مع الشخص العادي في الشارع
    Semptomlar halüsinasyonu içermiyor fakat üşüme, ateş ve baş ağrısıyla birlikte öksürükler en belirgin özelliği. Open Subtitles الأعراض لا تتضمن في العادة الهذيان لكن السعال علامة كبيرة عليه بالإضافة الى الرعشة و الحمى و الصداع
    Sekreter olsun olmasın bazı yükümlülükleri var ve o yükümlülükler bir adamla oynaşmayı içermiyor. Open Subtitles سكرتيرة أو لا هي لديها مسؤوليات وهي لا تتضمن إمتطاء رجل ما
    Belki de bu mutlu son, müthiş bir erkek içermiyor. Open Subtitles ربما لا تتضمن النهاية السعيدة رجل رائع
    Hayvan halindeyken kur yapma anlayışı Yanni CD'si ve bir şişe Chianti şarabı içermiyor. Open Subtitles لا ، ولكن يمكننا القول أنه بالنسبة إلى الحيوان بداخله فكرته عن العواء لا تتضمن "أسطوانة (يانّي) وزجاجة "شيانتي
    Jason harika biri ayrıca onunla bir gece geçirmek, gidona tutunmuş Taco Bell'den yemek almayı içermiyor. Open Subtitles جيسون) انه رائع) وأيضاً قضاء الأمسية معه لا تتضمن بارات قذرة او ألعاب سباقات سيارات
    Görebildiğim kadarıyla bir sonraki bölüm, hikayenin geri kalanı gibi, kişiliğime karşı doğrudan bir itham içermiyor. Open Subtitles على حد علمي, الفصل التالي لا يحتوي على إتهامات مباشرة موجهة لشخصي كبقية القصة
    Bu disket Doğu Almanya'da ki hedefleri içermiyor mu? Open Subtitles هل هذا القرص المرن يحتوي على كل الأهداف في ألمانيا الشرقية؟
    Tüm seri numaraları a888 ile başlıyor ve hiçbiri 4 rakamını içermiyor. Open Subtitles كافة الأرقام التسلسلية تبدأ بـ أ888 و لا يوجد أي منها يحتوي الرقم 4
    Yaklaşık yüzde 10-12'si protein ve laktoz içermiyor. Open Subtitles ولكن من 10 إلى 12 % من البروتين يحتوي على سكر اللبن،
    - Nasıl yani? - Organik ya da inorganik hiçbir şey içermiyor. Open Subtitles - يحتوي لا شيء عضوي أو لا عضوي.
    Neden bu erdemli 10, çocuk tacizi, işkenceyi içermiyor. Open Subtitles لماذا تُعتبر أحكم مجموعة قوانين؟ انها لا تشمل الإساءة للاطفال "ولا تشمل "لا تُعّذب
    Tiyatroya gitmeyi içermiyor. Open Subtitles إنها لا تشمل الذهاب للمسرح؟
    bir çok şeyi içermiyor... Open Subtitles ...لا تشمل العديد من الأشياء ..
    Yedek planımız onları içermiyor. Open Subtitles خطه الطوارىء لا تتضمنهم
    Sadece eğlenceye verdiğimiz anlamlar farklı benimki sidik gölünü içermiyor ve biraz daha kuru, o kadar. Open Subtitles فقط لدينا مفهومٌ مختلف للمرح ومفهومي للمرح لا يتضمّن إلتهاب الجهاز البولي وارتفاع الجفاف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more