Efendim, sizin için bunun zor olduğunu biliyorum, içgüdünüz birşeyleri değiştirmek, ama bu sefer tam olarak yapamayacağımız şey bu. | Open Subtitles | سيدي، أعرف أن هذا عسير عليك، غريزتك لتغيير الأشياء لكن لمرّة واحدة، هذا بالضبط ما لا يمكننا فعله |
İlk içgüdünüz bizi terk etmekti. Anlamıyorum. | Open Subtitles | كانت غريزتك الأولى هي التخلي عنا أنا لا أستوعب ذلك |
Sportmenlik içgüdünüz hiç gelişmemiş, bayım. | Open Subtitles | أنـاشد غريزتك الريـاضية يـا سيّدي |
Daha iyi ateş gücüne sahip olan düşmanınız tarafından şaşırtıldığınızda ilk içgüdünüz haliyle kaçmak olacaktır. | Open Subtitles | {\cH318BCB\3cH2A2AAB} حينما يفاجئك عدو يهجم عليك وأنتَ مجرّدُ السلاحِ {\cH318BCB\3cH2A2AAB} غريزتك الأوليّة، سوف تكون طبيعياً {\cH318BCB\3cH2A2AAB} محاولة الهرب |
Bu sizin içgüdünüz. | Open Subtitles | انها غريزتك |