| İçgüdüyle alakalıydı aslında ama bunu neden yaptığımı hatırlatıp deneyimimi geliştirmemi sağladığınız için teşekkür ederim. | Open Subtitles | كان يتعلق الأمر بالغريزة ، لكن شكراً لكِ لتذكيري بسبب فعلي ذلك الأمر ولمُساعدتي |
| İçgüdüsel olarak hareket ediyor. Derin, karanlık ve İlkel bir içgüdüyle. | Open Subtitles | مازال يعمل بالغريزة غريزة أساسية |
| Biraz sezgi, biraz içgüdüyle. | Open Subtitles | نصف السر في الاحساس والنصف بالغريزة. |
| Yeni ejderha süvarilerinin öğrenmesi yıllar alır ama sen içgüdüyle keşfettin. | Open Subtitles | ما يتعلمه الفرسان خلال سنوات عرفته بغريزتك |
| Yeni ejderha süvarilerinin öğrenmesi yıllar alır ama sen içgüdüyle keşfettin. | Open Subtitles | أغلب ما يتعلمه الفرسان يأخذ سنوات لتعلمه لكنك ستعرفه بغريزتك |
| Hafızayla değil içgüdüyle öğrenip öğrenemediğini görmek için hep aynı cisimleri elektrikli bırakıyorlardı. | Open Subtitles | و كان الهدف هو معرفة إن كان بإمكان (سامي) تعلم تفادي الأشياء المكهربة ليس بالذاكرة و لكن بالغريزة |
| Tamamen içgüdüyle alakalı. | Open Subtitles | الأمر كله يتعلق بالغريزة |
| Böyle kararlar içgüdüyle yapılır. | Open Subtitles | بالغريزة |