"içimden bir ses" - Translation from Turkish to Arabic

    • لدي شعور
        
    • حدسي
        
    • شيء ما يخبرني
        
    • شيء يخبرني
        
    • لديّ شعور
        
    • جزء مني
        
    • أشعر أن
        
    • شيئاً ما يخبرني
        
    • ثمة ما يخبرني
        
    • شيئا ما يخبرني
        
    • شيء ما يقول
        
    • عندي شعور
        
    • لدي احساس
        
    • لدي حدس
        
    • ثمة ما ينبئني
        
    Nedense içimden bir ses Güney Afrikalı satıcılarının öyle düşünmeyeceğini söylüyor. Open Subtitles لدي شعور أن موزعينك من جنوب أفريقيا لن يخاجلهم نفس الشعور
    İçimden bir ses, senin bekarlığa veda partinin pek yakın olmadığını söylüyor. Open Subtitles لدي شعور اننا لن نحضر حفل توديع عزوبيّتك في وقتٍ ما لاحقاً
    Patron, içimden bir ses kızın evli bir erkekle ilişkisi olduğunu söylüyor. Open Subtitles أيها الرئيس، حدسي يقول لي انها كانت على علاقة مع رجل متزوج
    İçimden bir ses, ölümün karanlık yüzüne gidip geldiğimizi söylüyor. Open Subtitles هناك شيء ما يخبرني بأننا على طرف غامض من الموت
    İçimden bir ses onların senin kadar özlem çekmeyeceğini söylüyor. Open Subtitles شيء يخبرني أنهم لن يفتقدوه جميعًا بقدر ما ستفتقدينه أنتِ
    İçimden bir ses bu konuyu akşam yemeği yerken tartışmamızın hepimiz için daha iyi olacağını söylüyor. Open Subtitles لديّ شعور باطنيّ، أننا سنكون في أوْج سعادتنا ونحن نناقش هذا على العشاء.
    Bilmiyorum ama içimden bir ses bunu öğrenmemiz gerektiğini söylüyor. Open Subtitles لا أعلم, لكن لدي شعور أننا ينبغي علينا أن نستكشف
    Ban bir sigara ver sevgilim. İçimden bir ses tüm sahip olacağımızın bu olduğunu söylüyor. Open Subtitles أعطني سيجارة , لدي شعور بأن هذا كل ما سنحظى به
    İçimden bir ses yürümeye devam edip bu konuşmaya hiç başlamamış olmam gerektiğini söylüyor. Open Subtitles كان لدي شعور مزعج بأنني كان يجب أن أستمر بالمشي ولا أبدأ هذا الحديث
    İçimden bir ses, bu adamı kontrol etmekte zorlanacağız diyor. Open Subtitles ينبئني حدسي بأننا سنواجه صعوبة في السيطرة على هذا الرجل.
    içimden bir ses ona güvenmemem gerektigini söylüyordu ama yine de güvendim. Open Subtitles حدسي أخبرني أن ليس علي الثقة به لكني فعلت
    İçimden bir ses olmaz diyor ama aynı zamanda içim açlıktan kırılıyor. Open Subtitles حدسي يخبرني أن أرفض ولكن أمعائي تشعر بالجوع
    İçimden bir ses, ondan bu kadar kolay kurtulamayacağını söylüyor. Open Subtitles هناك شيء ما يخبرني أنك لن تدع هذا الموضوع بسهولة
    İçimden bir ses, bu tünelleri başka kimsenin bilmediğini söylüyor. Open Subtitles شيء ما يخبرني أن لا أحد يعلم عن هذه الأنفاق
    İçimden bir ses, o kilise sırasında tek başıma oturmayacağımı söylüyor. Open Subtitles شيء يخبرني أني لن أجلس في ذلك المقعد وحدي
    İçimden bir ses bunu özgür iradeleriyle yaptıklarını söylüyor. Open Subtitles أنا لديّ شعور بأنهم قاموا بتلك الخطوة بإرادتهم الحرة
    Bu olduğunda, içimden bir ses dedi ki, Bunda bu kadar büyütecek ne var? TED عندما حدث هذا، جزء مني فكر، حسناً اين المشكله؟
    içimden bir ses doğru öğretmeni bulursak çok şey öğrenebiliriz ve yapabiliriz diyor. Open Subtitles أشعر أن هناك الكثير يمكننا تعلمه أو فعله لو كان لدينا معلمة جيدة
    İçimden bir ses Perry White'ın kötü günleri bitti diyor. Open Subtitles شيئاً ما يخبرني بأنها ليست المرة الأخيرة التي أراك فيها
    Gün bittiğinde ayaklarım şişmişti ama içimden bir ses bu adamlara şikayetlenmenin kötü bir fikir olacağını söylüyor. Open Subtitles كان لديَّ بثور على قدمي بنهاية اليوم ولكن ثمة ما يخبرني بأن الشكوى لهؤلاء الرجل ستكون فكرة سيئة
    Bak, seni tanımıyorum ama içimden bir ses birini kaybetmenin ne olduğunu ve bunun bir babayı ne hale soktuğunu bildiğini söylüyor. Open Subtitles انصت، أنا لا أعرفكَ جيّدًا لكن شيئا ما يخبرني أنّكَ تفهم الخسارة وما تفعله للأبوين أنتَ لا تعرف أيّ شيء عنّي
    İçimden bir ses diyor ki masada bundan fazlası var. Open Subtitles شيء ما يقول لي أن لديك على الطاولة عرض أفضل
    İçimden bir ses, örtünün altında güzel bir şey yok diyor. Open Subtitles عندي شعور بأني سوف لن أحب ما يوجد تحت ذلك الغطاء
    Sıçanlar, içimden bir ses bu yolculuğun umduğumuz kadar pürüzsüz olmayabileceğini söylüyor. Open Subtitles لاموس , لدي احساس بأن هذه الرحلة لن تكون سهلة كما نظن
    İçimden bir ses, arkamızdaki grubun gece olmadan damlayacağını söylüyor. Open Subtitles لدي حدس بأنهم سيأتون من أجلكِ قبل المساء
    İçimden bir ses yanında güzeli olmadan çirkini bulmak için fazla zamanımız yok. Open Subtitles ثمة ما ينبئني أنّه دون جمالها ليهدئ من الوحش، فليس لدينا وقت كافٍ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more