Nedense içimden bir ses Güney Afrikalı satıcılarının öyle düşünmeyeceğini söylüyor. | Open Subtitles | لدي شعور أن موزعينك من جنوب أفريقيا لن يخاجلهم نفس الشعور |
İçimden bir ses, senin bekarlığa veda partinin pek yakın olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | لدي شعور اننا لن نحضر حفل توديع عزوبيّتك في وقتٍ ما لاحقاً |
Patron, içimden bir ses kızın evli bir erkekle ilişkisi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أيها الرئيس، حدسي يقول لي انها كانت على علاقة مع رجل متزوج |
İçimden bir ses, ölümün karanlık yüzüne gidip geldiğimizi söylüyor. | Open Subtitles | هناك شيء ما يخبرني بأننا على طرف غامض من الموت |
İçimden bir ses onların senin kadar özlem çekmeyeceğini söylüyor. | Open Subtitles | شيء يخبرني أنهم لن يفتقدوه جميعًا بقدر ما ستفتقدينه أنتِ |
İçimden bir ses bu konuyu akşam yemeği yerken tartışmamızın hepimiz için daha iyi olacağını söylüyor. | Open Subtitles | لديّ شعور باطنيّ، أننا سنكون في أوْج سعادتنا ونحن نناقش هذا على العشاء. |
Bilmiyorum ama içimden bir ses bunu öğrenmemiz gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | لا أعلم, لكن لدي شعور أننا ينبغي علينا أن نستكشف |
Ban bir sigara ver sevgilim. İçimden bir ses tüm sahip olacağımızın bu olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أعطني سيجارة , لدي شعور بأن هذا كل ما سنحظى به |
İçimden bir ses yürümeye devam edip bu konuşmaya hiç başlamamış olmam gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | كان لدي شعور مزعج بأنني كان يجب أن أستمر بالمشي ولا أبدأ هذا الحديث |
İçimden bir ses, bu adamı kontrol etmekte zorlanacağız diyor. | Open Subtitles | ينبئني حدسي بأننا سنواجه صعوبة في السيطرة على هذا الرجل. |
içimden bir ses ona güvenmemem gerektigini söylüyordu ama yine de güvendim. | Open Subtitles | حدسي أخبرني أن ليس علي الثقة به لكني فعلت |
İçimden bir ses olmaz diyor ama aynı zamanda içim açlıktan kırılıyor. | Open Subtitles | حدسي يخبرني أن أرفض ولكن أمعائي تشعر بالجوع |
İçimden bir ses, ondan bu kadar kolay kurtulamayacağını söylüyor. | Open Subtitles | هناك شيء ما يخبرني أنك لن تدع هذا الموضوع بسهولة |
İçimden bir ses, bu tünelleri başka kimsenin bilmediğini söylüyor. | Open Subtitles | شيء ما يخبرني أن لا أحد يعلم عن هذه الأنفاق |
İçimden bir ses, o kilise sırasında tek başıma oturmayacağımı söylüyor. | Open Subtitles | شيء يخبرني أني لن أجلس في ذلك المقعد وحدي |
İçimden bir ses bunu özgür iradeleriyle yaptıklarını söylüyor. | Open Subtitles | أنا لديّ شعور بأنهم قاموا بتلك الخطوة بإرادتهم الحرة |
Bu olduğunda, içimden bir ses dedi ki, Bunda bu kadar büyütecek ne var? | TED | عندما حدث هذا، جزء مني فكر، حسناً اين المشكله؟ |
içimden bir ses doğru öğretmeni bulursak çok şey öğrenebiliriz ve yapabiliriz diyor. | Open Subtitles | أشعر أن هناك الكثير يمكننا تعلمه أو فعله لو كان لدينا معلمة جيدة |
İçimden bir ses Perry White'ın kötü günleri bitti diyor. | Open Subtitles | شيئاً ما يخبرني بأنها ليست المرة الأخيرة التي أراك فيها |
Gün bittiğinde ayaklarım şişmişti ama içimden bir ses bu adamlara şikayetlenmenin kötü bir fikir olacağını söylüyor. | Open Subtitles | كان لديَّ بثور على قدمي بنهاية اليوم ولكن ثمة ما يخبرني بأن الشكوى لهؤلاء الرجل ستكون فكرة سيئة |
Bak, seni tanımıyorum ama içimden bir ses birini kaybetmenin ne olduğunu ve bunun bir babayı ne hale soktuğunu bildiğini söylüyor. | Open Subtitles | انصت، أنا لا أعرفكَ جيّدًا لكن شيئا ما يخبرني أنّكَ تفهم الخسارة وما تفعله للأبوين أنتَ لا تعرف أيّ شيء عنّي |
İçimden bir ses diyor ki masada bundan fazlası var. | Open Subtitles | شيء ما يقول لي أن لديك على الطاولة عرض أفضل |
İçimden bir ses, örtünün altında güzel bir şey yok diyor. | Open Subtitles | عندي شعور بأني سوف لن أحب ما يوجد تحت ذلك الغطاء |
Sıçanlar, içimden bir ses bu yolculuğun umduğumuz kadar pürüzsüz olmayabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | لاموس , لدي احساس بأن هذه الرحلة لن تكون سهلة كما نظن |
İçimden bir ses, arkamızdaki grubun gece olmadan damlayacağını söylüyor. | Open Subtitles | لدي حدس بأنهم سيأتون من أجلكِ قبل المساء |
İçimden bir ses yanında güzeli olmadan çirkini bulmak için fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | ثمة ما ينبئني أنّه دون جمالها ليهدئ من الوحش، فليس لدينا وقت كافٍ. |