Bir kadın için ölmek istemem. Kadının yanında yatarken ölmek isterim. | Open Subtitles | لا أريدُ الموت لأجل أمرآة، أريدُ الموت بجانة أمرآة، هذا ما اريده. |
Oh! Kendinin bile olmayan bir para için ölmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | المزيد؛ أتريد الموت لأجل مال رئيسك؟ |
Oh! Kendinin bile olmayan bir para için ölmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | المزيد؛ أتريد الموت لأجل مال رئيسك؟ |
Senin gibi değilim. Kanun ve düzen için ölmek istemiyorum. | Open Subtitles | بالأضافة إلي أنك لا تعجبني ولا أريد الموت من أجل القانون والنظام |
Bize başkan için ölmek öğretilmemişti. | Open Subtitles | فى حين أننا لم نفكر يوماً فى الموت من أجل الرئيس |
Eğer entrée görene kadar bekleyin. Bu için ölmek. | Open Subtitles | إنتظر حتى ترى الطبق الرئيسي إنه لتموت من أجله |
Önünde iki seçenek vardı onları yok etmek, ya da onlar için ölmek. | Open Subtitles | كان لديها خياران إما القضاء عليهم أو الموت مِن أجلهم |
Gerçekten o insanlar için ölmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل حقا تريدين الموت لأجل هؤلاء الناس ؟ |
Böyle bir aptallık için ölmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد الموت لأجل غباء مثل هذا |
Ülken için ölmek mi? | Open Subtitles | الموت لأجل بلادك؟ |
Sen ülken için ölmek istiyorum. | Open Subtitles | تريد الموت لأجل بلادك. |
Yani eğitimimiz, imparator için ölmek üzerineydi. | Open Subtitles | كما ترى فأن تدريباتنا كانت تتمحور حول الموت من أجل الأمبراطور |
Para için ölmek insana özgü, peki ya yemek için ölmek? | Open Subtitles | لكن الموت من أجل الطعام؟ هذا للطيور، أيستَحق الأمر هذا؟ |
Bu kelimeler için ölmek kaderimde yazan ölümden her zaman daha asildir. | Open Subtitles | الموت من آجل هذه الكلمات أفضل دائماً من الموت الذي أنتظرهُ |
Bu için ölmek oldu. | Open Subtitles | لقد كان لتموت من أجله |
Onları yok etmek, ya da onlar için ölmek. | Open Subtitles | إما القضاء عليهم أو الموت مِن أجلهم |