Yani, biliyorum bunun için özür diledi ama affetmek o kadar da kolay değil. | Open Subtitles | اعني .. اعلم انه اعتذر عن فعلته ولكن فقط .. انه ليس بسيط ان اسامحه |
Yani, biliyorum bunun için özür diledi ama affetmek o kadar da kolay değil. | Open Subtitles | اعلم انه اعتذر عن فعلته ولكن فقط .. انه ليس بسيط ان اسامحه |
Terli olduğu için özür diledi bunun hep bir sorun olduğunu söyledi ama ya bu bir belirtiyse? | Open Subtitles | لقد اعتذر عن كونه يتعرّق كثيراً وقال أنّها مشكلته الدائمة فماذا لو كانت عرضاً؟ |
Küçükken olan her şey için özür diledi. | Open Subtitles | فقد اعتذرت عن كل ما حدث حين كنت أصغر سناً |
Benden daha önce sinirlendiği için özür diledi. | Open Subtitles | اعتذرت عن استشاطتها باكراً |
Hem o hapishane bölümü için özür diledi, hem de bir şey istedi. | Open Subtitles | للإعتذار عن برنامج السجن، وكان لديه طلب. |
Avuçladı, avuçladığı için özür diledi şimdi de avuçladığı için seminer alıyor. | Open Subtitles | لقد أمسك بها و لقد اعتذر عن إمساكها و الآن انه يحضر صفوفا لأنه أمسك بها |
Annem ve ben ikimizde Nate'le konuştuk çok güzel bir konuşmaydı ve herşey için özür diledi. | Open Subtitles | نقاشاً رائعاً حقاً. ولقد اعتذر عن كل شيء |
Benden o şekilde para aldığı için özür diledi. | Open Subtitles | اعتذر عن الطريقة التي تعامل معنا بها |
Sean. -Seni ektiği için özür diledi mi? | Open Subtitles | -هل اعتذر عن انصرافه عنك ؟ |
Hayattayken yaptığı şeyler için özür diledi mi? | Open Subtitles | هل اعتذرت عن أفعالها في "الحياة"؟ |
- Onun için özür diledi. | Open Subtitles | -لقد اعتذرت عن ذلك |
Ve neden daha sonrasında Margo'ya gidip çekimi kaçırdığı için özür diledi? | Open Subtitles | -ولمْ تذهب لـ(مارجو) بعد ذلك للإعتذار عن تفويت العمل؟ |