Ayrıca senden özgeçmişimi göstermeden rol istediğim için özür dilemeye gelmiştim. | Open Subtitles | لقد جئت لأعتذر عن طلبي لدور منكم دون أن أريكم أنا الحقيقي |
Televizyonda olanlar için özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | أتيت لأعتذر عن ذلك البرنامج التليفزيوني |
Bak, ben... Geçen gün için özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | أنظري , جئت لأعتذر عن اليوم السابق. |
Peki, sorun değil. Çin Mahallesinde olanlar için özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | إسمع, لقد جأت فقط للإعتذار عن ما حدث في الحي الصيني |
Aslında, her şey için özür dilemeye gelmiştim. | Open Subtitles | في الحقيقة ، أنا كنتٌ فقط آتي للإعتذار عن كل شيء |
Buraya payımı tekrar istemek için özür dilemeye geldiğimi düşünme. | Open Subtitles | أنا لا أريدك أن تظن أنني أتيت لأعتذر لأنني أريد أن أحصل على الأمانة.. أنا لا أريدها |
Buraya seni bu kadar zorladığım için özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت إليكِ لأعتذر لأنني ضغطت عليكِ بشدة |
Yalnızca daha önce seni öpmeye çalıştığım için özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | انا فقط اردت ان ان احاول ان اعتذر لكِ لتقبيلي لكِ في وقت سابق |
Şerefsiz gibi davrandığım için özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | لقد اتيت الى هنا كي اعتذر لكِ لتصرفي الأحمق حينها |
O yüzden buradayım. Abarttığım için özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | أعلم، لهذا جئت للإعتذار عن المبالغة. |