Seni tuzağın içine çekmek için annene olan hislerini kullanıyor. | Open Subtitles | أنها تلعب على حبك لوالدتك لتقوم بأيقاعك في فخها |
Size yeteneklerinizi nasıl kullanacağınızı öğretmediği için annene çok kızgınım şuan. | Open Subtitles | الان انا مستاءه مما سيحدث لوالدتك ليس لعدم اخباركن بمواهبكنّ. ولكن لعدم تعليمها لكنّ كيفيه استخدامه |
Yedi yaşındayken arabayı yükleme bölgesine park ettiği için annene Miranda haklarını okumuştun. | Open Subtitles | قرأت لوالدتك حقوقها وأنت في السابعة من العمر لركنها السيارة في مكان لتحميل البضائع. |
- Hey, dostum, arabayı verdiği için annene teşekkürler | Open Subtitles | إشكر أمك على السّيارة ، يا رجل. |
Bunun için annene teşekkür edebilirsin. | Open Subtitles | تستطيعين أن تشكري أمك على ذلك |
Bize evi bıraktığı için annene her gün dua ettim. | Open Subtitles | لا تكن جاحداً. فأنا شاكرة لوالدتك كل يوم لتركها المنزل لنا. |
Bakımın için annene isimsiz yardımlar gönderdim. | Open Subtitles | لقد أرسلت مساعدات مجهولة لوالدتك |
O zamana kadar, bunu benim için annene ver. | Open Subtitles | وحتّذاك الحين، أعطِ هذه لوالدتك منّي |
Bu senin için, annene göster. Aferin. | Open Subtitles | أرها لوالدتك أحسنت |
Delgado, yeni ekran koruyucun için annene teşekkür et. | Open Subtitles | أنت، (ديلغادو)، أشكر أمك على خلفية شاشتي الجديدة. |