"için bir şeyler" - Translation from Turkish to Arabic

    • شيء من أجل
        
    • شيئا من أجل
        
    • شيئاً من أجل
        
    • شيء بخصوص
        
    • شيئا حيال
        
    • شيئا من اجل
        
    • شيئاً لأجل
        
    • شئ لكِ
        
    • بشيء حيال
        
    • شيئاً ل
        
    • شيئًا ل
        
    • شئ حيال
        
    • لاتعر أهمية سأجد شيء
        
    • بعض الهدايا
        
    • شيء لتبرير
        
    Ya da bir kız için bir şeyler yapmak istemedin mi hiç? Open Subtitles أو أردت أن تفعـل أيَّ شيء من أجل امـرأة؟
    50 yaşındayım, bir bayan için bir şeyler yapmamın nesi yanlış? Open Subtitles تعديت الخمسين، ما العيب في أن أفعل شيئا من أجل إمرأة؟
    Fakat şu anda düşündüğüm tek şey Aziz için bir şeyler yapmak. Open Subtitles إهتمامي الوحيد في هذه اللحظه هو أن أفعل شيئاً من أجل عزيز
    Bu taş model için bir şeyler yapmak zorundayız. Open Subtitles يجب أن نفعل شيء بخصوص هذا العارض الاسمنتي
    sandalyeleri etrafa atmaya devam mı yoksa bunun için bir şeyler yapacak mısın? Open Subtitles حتى انت ذاهب لرمي الكراسي في أو هل يتوهم به شيئا حيال ذلك؟
    Bunun için bir şeyler yapmamız gerek, böylece kendi ailemizin de bir gün buraya gelmesini isteyebiliriz." TED يجب ان نفعل شيئا من اجل هذا حتى نجعل منه دارا نريد أن نجعل أبائنا يعالجون هنا
    Hadi Milly için bir şeyler çalalım. Open Subtitles دعونا نعزف شيئاً لأجل " ميلي" التي هنالك
    Eğer söylersem, gerçekleşmez. Ama belki senin için bir şeyler dileyebilirim. Open Subtitles حسناً، إذا قلتها فلن تصبح حقيقية لكن ربما يمكنني تمني شئ لكِ.
    Banka ayın 30'unda çağırıyor bir kez olsun, başkaları için bir şeyler yap. Open Subtitles ' البنك يرد مقابلتنا في الـ 30 من الشهر ' ' لمرة فقط أفعل شيء من أجل غيرك '
    Ne zaman kendin için bir şeyler yapacaksın? Open Subtitles متى ستقومين أخيراً بفعل شيء من أجل نفسك؟
    Ben ve arkadaşlarım Uganda'dan evimizde döndüğümüzde, ... eğer devlet bilseydi, bunu durdurmak için bir şeyler yaparlardı diye düşündük. Open Subtitles عندما عدت أنا وزملائي للوطن من جديد عتقدنا إنه إذا كانت الحكومة تعلم، ستقوم بعمل شيء من أجل إيقافه
    Yıllardır, bir kız çocuğuna sahip olduğumu kabul etmekten ve ona bakmak için bir şeyler yapamamaktan hep korktum. Open Subtitles لعده سنوات كنت أخاف أن أعترف بأن لى بنت و لا أفعل شيئا من أجل الاهتمام بها
    Eşimi korumak için bir şeyler yapmalısınız. Open Subtitles يجبُ أن تفعلوا شيئاً من أجل حماية زوجى..
    Takip cihazları için bir şeyler yapmamız gerek. Open Subtitles لابد أن نفعل شيء بخصوص شرائح التعقب
    Süreçte, bir problemi tehlike haline gelmeden yakalayıp, onun için bir şeyler yapabileceğiniz anları belirlemeniz lazım. TED أنت بحاجة إلى تحديد اللحظات في عملية عندما يمكنك فعلا التقاط مشكلة قبل أن يصبح خطرا ونفعل شيئا حيال ذلك.
    Çektiğimiz zihinsel acı için bir şeyler istiyoruz. Open Subtitles حسنا , نحن نريد شيئا من اجل ملكيتنا العقلية
    Sana ağrı için bir şeyler getireceğim tamam mı? Open Subtitles سأحضر لك شيئاً لأجل الألم حسناً؟
    Senin için bir şeyler ifade ettiğimi sanıyordum. Open Subtitles أعتقدت أنني أعني شئ لكِ
    Prensip şu ki değer verdiğiniz bir ilişki bir çatışmayla zarar görüyor, bunun için bir şeyler yapmalısınız. TED المبدأ هو أنه لديك علاقة قيمة تفسد بالصراع وبالتالي تحتاج للقيام بشيء حيال ذلك.
    En azından bunun için bir şeyler yapıyorsun. Open Subtitles على الاقل انت اخيرا تفعلين شئ حيال الامر
    Boş ver, Suzette için bir şeyler alırım. Open Subtitles السيطرة؟ لاتعر أهمية سأجد شيء لسوزيت.
    Çocuklar için bir şeyler getiririm. Open Subtitles وسأقوم بإحضار بعض الهدايا لأجل الأطفال
    Bir sonraki dozu almak için bir şeyler uydururlar. Open Subtitles أي شيء لتبرير المواقف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more