Ergenlik konuşması için biraz geç kaldın bence Baba. | Open Subtitles | أظنك تأخرت على حديث البلوغ هذا يا أبي |
Ergenlik konuşması için biraz geç kaldın bence Baba. | Open Subtitles | أظنك تأخرت على حديث البلوغ هذا يا أبي |
İyileşmek için biraz geç kaldın. | Open Subtitles | لقد تأخرت على ذلك |
- Böyle düşünmek için biraz geç kaldın. | Open Subtitles | حسناً , هذا الشيء متأخر على ما اعتقد |
Korkarım bunun için biraz geç kaldın. | Open Subtitles | أخشى أن الوقت متأخر قليلاً على ذلك |
Bunun için biraz geç kaldın. Öyle değil mi, avukat bey? | Open Subtitles | فات أوان ذلك، ألا تعتقد أيّها المستشار؟ |
- Bunun için biraz geç kaldın. | Open Subtitles | -الوقت متأخر على هذا |
Onun için biraz geç kaldın. | Open Subtitles | متأخر على ذلك |
- Onun için biraz geç kaldın. | Open Subtitles | متأخر قليلاً على ذلك الان |
Bunun için biraz geç kaldın, David. | Open Subtitles | حسناً, ربما يكون هناك مقعداً على طاولتى (فات أوان ذلك قليلاً يا (ديفيد |
Beni kazanmak için biraz geç kaldın. | Open Subtitles | فات أوان إقناعي. |
Şey, geri almak için biraz geç kaldın. Seni zorlayan Sybil olsa bile. | Open Subtitles | فات أوان تراجعك عما فعلت، حتّى لو أن (سيبل) أرغمتك على فعله. |