"için buradalar" - Translation from Turkish to Arabic

• انهم هنا
• هنا من اجل
• هم هنا
• لصراخ
• هنا لأنهم
• هنا لنقل
• ليروا
• إنّهما هنا

- Ama bombaları bulmamıza yardım etmek için buradalar.
انهم هنا فقط ليساعدونا فى العثور على هذه المتفجرات

Bizim için burada değiller. Bunun için buradalar.
أنهم لسيوا هنا لأجلنا , انهم هنا لأجل ذلك

DEA ve ATF ajanları, bana destek sağlamanın yanı sıra... uyuşturucu ve silahlar için buradalar.
ومكافحة المخدرات , ومكافحة الأسلحة والممنوعات بالاضافة الى رجوعى الى هنا من اجل تجارة المخدرات والأسلحة

Adamlar savaşmak için buradalar ve bunu yapmak istiyorlar.
الرجال يريدون فرصه ليؤدوا ما هم هنا لأجله

Thornhill adına yükleme yapıyor. Emir tarafından gemiye yüklenmiş kızları satın almak için buradalar.
لقد هاتفه و كنت أستمع لصراخ فتيات _

Bakın, akademimizdeki öğrencilerin yarısı sorunlu oldukları için buradalar.
ألم يرى أحد إشارات لذلك؟ انظري،نصف الطلاب في مدرستنا هنا لأنهم مضطربين

Cesedi morg doktoruna götürmek için buradalar.
إنهم هنا لنقل الجثمان إلى مكتب الفحص الطبي

Altmış yedi bin taraftar Cleveland Municipal Stadyumu'nda Joe DiMaggio'nun 56 maçlık rekoru sürdürüp sürdüremeyeceğini izlemek için buradalar.
َ 67 ألف مشجع فى الأستاد المحلى بكليفاند يتابعون ليروا إذا كان دى ماجيو سيستطيع الأحتفاظ بنقاطة الـ 56 كما هم

Resmi bir polis işi için buradalar.
إنّهما هنا من أجل عمل رسمي خاص بالشرطة

Sizin için buradalar arkadaşlar. Hadi!
انهم هنا من أجلكم يا جماعه صفقوا لهم

Babanı bulmak için buradalar.
انهم هنا ليساعدوا في أيجاد والدك.

Onlar zuladaki para için buradalar.
انهم هنا ليصنعو النقود

Alacaklılar para için buradalar. İtibarımızı iki paralık edeceksin.
الدائنون هنا من اجل النقود لا تجعلينا نبدو سيئين ,انا اترجاكِ

Sorun yok, bebeğim. Yardım etmek için buradalar.
لا بأس يا عزيزتي إنهم هنا من اجل مساعدتنا

DEA ve ATF ajanları, bana destek sağlamanın yanı sıra... uyuşturucu ve silahlar için buradalar.
DEA و ATF, بالاضافة الى رجوعى الى هنا من اجل تجارة المخدرات والأسلحة

- Daha çok yaklaşmayın. - Bekle! Yardım için buradalar.
لا تحاول الاقتراب انتظرى هم هنا للمساعدة

Senin için buradalar. Eğer bu davayı çözmezsem. Güzel plan.
ـ هم هنا من أجلك ـ لا حتى أنهي هذه القضية أولا

Üç eğitimli misafir seyircimiz yardım için buradalar.
ثلاثة تثقيف الجمهور الضيوف هم هنا للمساعدة.

O... Hastalar düşünemedikleri için buradalar.
إن المرضى هنا لأنهم لا يستطيعون التفكير

Bu gece hepsi senden nefret ettikleri için buradalar.
لقد أتو الليلة هنا لأنهم كلهم يكرهونك

Tank kaldırıcılar emrettiğiniz gibi enkazı kaldırmak için buradalar.
حاملات الدبابات هنا لنقل الأنقاض كما أمرت، جنرال

Bugünkü yarışta rekor sayıda izleyici sürücülerden hangisinin zafere ulaşacağını görmek için buradalar.
حشد قياسي من المشجعون أتوا ليروا من سيرفع كأس النيكستل

Sana yardım etmek için buradalar.
إنّهما هنا لمساعدتكَ.