"için buraya" - Translation from Turkish to Arabic

• إلى هنا
• هنا لكي
• هنا كي
• الى هنا
• هنا حتى
• هنا لأجل
• هنا من أجل
• هنا لأجلي
• هنا لأنه
• هنا بسبب
• هنا لأنني
• هنا لكى
• هنا لأجلك
• هنا لأن
• هنا لأنك

Ve işleri bu sefer doğru yapabilmemiz için buraya geri getirildik.
و قد عدنا جميعا إلى هنا ثانيه لنفعل الصواب هذه المره

Evet, ben polisim. Senin gibi suçluları yakalamak için buraya geldim.
نعم ، أنا شرطي جاء إلى هنا للقبض على المجرمين أمثالكِ

Kütüphanenin hesaplarını toparlamak için buraya sık sık gelirim.
عادة ما آتي الى هنا لكي أسوي حساب المكتبة

Oraya gidip, kasetleri alıp, kimlik teşhisinde bulunman için buraya getirmemiz gerekiyor.
لابد أن أذهب إلى هناك وأحضر الأشرطة وأعود بهم إلى هنا كي تتعرفي عليهم

Steyşın vagonu güzel karım aldığı için buraya yürüyerek geldim.
لقد مشيت الى هنا الليله زوجتى العزيزه اخذت السياره الواجون

Hiçbir şey de söylemedin. Ona ulaşmamaları için buraya getirdim.
أحضرتها إلى هنا حتى لا يستطيعوا الوصول إليها

Sonra da Greek'teki gösteri için buraya getir onu.
ثم عُد به إلى هنا لأجل العرض على المسرح اليوناني.

İlk olarak, o umurunda onun tüm aptalca kınamak, sonra o yardımcı olmak için buraya geliyor, ve şimdi aniden tetik-mutlu?
أولاً كل ما تهتم بشأنه هو شقتها الغبية و ثم تعود إلى هنا للمساعدة و الآن هي فجأة زناد السعادة ؟

Peki arkadaş değilsek, neden her gün bana yardım etmek için buraya geliyorsun?
..لكن ، إن لم نكن صديقين لماذا تأتين إلى هنا يومياً و تساعديني؟

Annem işimizi konuşmak için buraya geliyor, ...ve ben istifa ediyorum.
حسناً, أمي ستأتي إلى هنا لمناقشة أعمالنا و أنا سوف أستقيل

Hayvanını görmek için buraya geliyor, kavga ediyorlar ve bu oluyor.
أتى إلى هنا لرؤية حيوانه حدث بينهما خلاف، ثم حدث هذا

Seni kimin tuttuğunu öğrenmek için buraya her hafta geri geleceğim.
سأعود إلى هنا أسبوع بعد أسبوع، لأسألكَ عن الشخص الذي إستأجركَ

Belediyedekiler olay okul binasında olduğu için buraya gelmemi söylediler.
أخبروني أن آتي إلى هنا إن حدث شيء في المدرسة

Alaska ve Hawaii kadar uzaklardan kalkıp, önümüzdeki iki uzun, eziyetli gün boyunca birbirleriyle yarışmak için buraya geldiler.
يسافرون من مسافات طويلة كما بين آلاسكا وهاواي لقد أتوا هنا لكي يتنافسوا على مدار الايام المرهقة المقبلة

Sadece karıma biraz dondurma almak için buraya geldim.
جئت إلى هنا كي أحضر مثلجات القهوة لزوجتي

Şimdide komşular annenle babanı tartışmak için buraya gelmek istiyorlar.
والآن الجيران يريدون المجىء الى هنا الليلة لمناقشة أمر والديك

Evet ama ben yemek için buraya geldim. Tamam işte yemek sensin.
ــ أنا هنا من أجل الطبخ ــ لا، لا، هذا هو الطبخ

Büyük işim için buraya taşınmam gerekiyordu.
لقد إضطررتُ للإنتقال هنا لأجلي وظيفتي الكبيرة.

Onun deli gibi, çok agresif birisi olduğu için buraya geldiğimi düşünmeni istemem.
ولا أريد أن تعتقد أننى هنا لأنه شخص مجنون وعدوانى

Ben, Wendell Albright isimli bir seks suçlusu için buraya geldim.
انا هنا بسبب رجل يدعى ويندل اولبرايت .. مرتكب جرائم جنسية

Katie'ye olanları duydum ve Sera hakkında endişelendiğim için buraya geldim.
اسمع,لقد أتيت الى هنا لأنني سمعت عن كايتي و كنت قلقا لأجل سيرا لا تعاملونني على أنني مجرم

Ben, yüzde yüz sahibi olmak için buraya geldim, ve seni kovmaya.
جئت هنا لكى أصبح مئة بالمئة مالك هذه الشركة وأخرجك منها

Karan'la bütün bağlarımı koparıdım ve senin için buraya geldim.
لقد أنهيت كل العلاقات مع كاران و جئت هنا لأجلك

Aslında Direniş O'nu öldürmeye çalıştığı için... buraya sığınmak istedi.
في الواقع، بحثت عن اللجوء هنا لأن المقاومة يحاولون قتلها.

On farklı okuldan kovulduğun için buraya taşındığınızı duymuştum.
سمعت أن والداك إنتقلا إلى هنا لأنك طردت من مدارس مختلفة.