Tek başına vakit geçirmek, Tony için dünyadaki en doğal şeydi. | Open Subtitles | قضاء الوقت وحيداً كان الشيء الأكثر طبيعية .في العالم بالنسبة لطوني |
Senin için dünyadaki en önemli şey o bebeği korumak. | Open Subtitles | أهم شيء في العالم بالنسبة لكِ هو أن تحمي طفلك |
Senin için dünyadaki en önemli şey o, değil mi? | Open Subtitles | ، هي أهم شئ في العالم بالنسبة لك أليست كذلك ؟ |
Benim için dünyadaki en önemli insan. | Open Subtitles | أجل, أكثر الأشخاص أهمية في العالم بالنسبة لي |
O zaman benim için dünyadaki en önemli şeyin bu olduğunu anladım. | Open Subtitles | و في هذه اللحظه أدركت أن هذا هو أهم شئ في الكون بالنسبه لي |
Benim için dünyadaki en önemli şey bu... | Open Subtitles | أن هذا هو أهم شئ في الكون بالنسبه لي |
Son zamanlarda öyle görünmediğini biliyorum ama benim için dünyadaki en önemli şey sensin. | Open Subtitles | أعلم أن الأمر قد لا يبدو كذلك مؤخرا لكن أنت أهم شيء في العالم بالنسبة لي |
Benim için dünyadaki en önemli insan sensin. | Open Subtitles | أنتِ أهم شخص في العالم بالنسبة لي |
Senin siksalaklığın şu an benim için dünyadaki en önemsiz şey. | Open Subtitles | هو أقل شئ مهم في العالم بالنسبة إلي |
Sen benim için dünyadaki en önemli şeysin. | Open Subtitles | ويل)، أنت أهم شئ فى العالم بالنسبة إليّ) |