Ben avımı seçtim bile, saldırmak için doğru anı bekliyorum. | Open Subtitles | اني فقط انتظر اللحظة المناسبة للتقدم عماذا تتحدث ؟ |
Ya öyle ya da doğru zamanı kolluyorlar, saldırmak için doğru anı bekliyorlar. | Open Subtitles | إما هذا , أو هم ينتظرون وقتهم ينتظرون اللحظة المناسبة للهجوم |
Sürekli yanımda taşıyordum bunu söylemek için doğru anı kolluyordum. | Open Subtitles | أحمل هذا في جيبي منتظراً اللحظة المناسبة لإخبارك |
Şimdi saldırı için doğru anı seçmeliyiz. | Open Subtitles | الآن علينا أن نقرر اللحظة المناسبة لهجومنا. |
Ve de onu kaçırmak için doğru anı kollardım. | Open Subtitles | واجد اللحظة المناسبة لأستعادته |
Sana söylemek için doğru anı bekliyordum. | Open Subtitles | كنت أنتظر اللحظة المناسبة لإخباركِ |
Saldırmak için doğru anı bekliyor. | Open Subtitles | إنه ينتظر فقط اللحظة المناسبة للهجوم |
Söylemek için doğru anı bekledim ama her şey... | Open Subtitles | كنت أحاول إيجاد اللحظة المناسبة لقول شيء ما ...لكن كل شيء |
Bunun için doğru anı bulmam gerek. Hepsi bu. | Open Subtitles | عليّ انتظار اللحظة المناسبة ليس إلّا |
Söylemek için doğru anı bekliyordum. | Open Subtitles | كنت أنتظر اللحظة المناسبة - كذبتِ إذاً - |
Söylemek için doğru anı bekliyordum. | Open Subtitles | أنتظر اللحظة المناسبة |
Söylemek için doğru anı bekliyordum. Seni mahcup etmek istememiştim. | Open Subtitles | أنتظر اللحظة المناسبة |