Normalde seni Afganistan'a yollardım ama orası için endişe ediyorum. | Open Subtitles | عادة ، كنت لأدعك تتجاوز أفغانستان ولكنني قلق على هذه الدولة |
-Benim için endişe etme, bir şey olmaz. | Open Subtitles | -لا تقلق بشأني.. سأكون بخير -هل أنت متأكد |
Geçen gece beni, maymunların görünüşleri için endişe edip etmediklerini sormak için uyandırmıştın. | Open Subtitles | لقد ايقضتني ليله امس لتسألني هل القدره تقلق بشأن شكلها |
Gidecek yerin olmadığı ve herkes benim için endişe ettiği için bir hata yaptın. | Open Subtitles | انت اقترفت خطأ واحد عندما انقطعت بك السبل والجميع كان قلق علي |
Konser anlaşmaları, organizatörler, tanıtımcılar ve bunlara benzer hiçbir şey için endişe etmene gerek kalmayacak. | Open Subtitles | ستعملين لحسابي لا يجب أن تقلقي بشأن الترتيبات أو الوكلاء أو وكلاء الدعاية أو أي شيء |
Colin yüzünden endişelenmenizde haklısınız ama umarım benim için endişe etmezsiniz. | Open Subtitles | لديكِ حق لتقلقي بشأن كولن، لكن أتمنى أن لا تقلقي بشأني. |
- Ama, seni tuttuysak, ...bizi korumak için endişe etmelisiniz. | Open Subtitles | -ولكن إن وكّلناك، عليك القلق بشأن حمايتنا |
Eğer bunu konukçu için endişe duyduğunuz için yapıyorsanız, dert etmenize gerek yok. | Open Subtitles | إذا أنت تقوم بهذا بدافع القلق على المضيّف، أنت تجتاج لأن لا تكون قلقاً. |
Şunları buldum: Çoğu insan yanlış şey için endişe ediyorlar. | TED | وهذا ما وجدته: ينتاب معظم الناس قلق بشأن الأمر الخاطئ. |
Bu bebek için endişe etmek mi gerektiğini yoksa ondan endişeye kapılmak mı gerektiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | لا اعلم هل انت قلق على الطفل ؟ ام خائف من الطفل |
Planlarımız için endişe duyuyorum. | Open Subtitles | أنا قلق على ما خططنا له |
Peder benim için endişe etmene gerek yok. | Open Subtitles | أبتي، لا تقلق بشأني |
Sen benim için endişe etme. | Open Subtitles | . لا تقلق بشأني |
Sorular ve açıklamalar için endişe etmeye gerek yok. | Open Subtitles | ان لا تقلق بشأن الأسئلة اوالتفسيرات |
Babam için endişe ediyorum. Bunu atlatması için ona yardımcı olmalıyız. | Open Subtitles | أنا قلق علي أبي سنساعده على التخطي |
Şirket için endişe etme. Kalan zamanına odaklan. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأن الشركة، و استمتعي بوقتكِ، حسنًا؟ |
- Ne? - Benim için endişe etmene gerek kalmıyor. Hayatımda bir erkek oluyor. | Open Subtitles | لا يتعين أن تقلقي بشأني لأنه يوجد رجل في حياتي الآن. |
Bu olanlar için endişe etmeli miyim? | Open Subtitles | هل يجب عليّ القلق بشأن هذه الأمور؟ |
Artık hesabın için endişe etmene gerek kalmadı. | Open Subtitles | لكي تكفَّ عن القلق على حسـاباتك. |
Sizi borda ettiklerinde olacaklar için endişe ediyor musunuz? | Open Subtitles | هل أنت قلق بشأن ما سيحدث عندما يقوموا بإستقلالكم ؟ |
İlk önce, insanlar sana bir dakika için çocuğunun doğduğunu söylerler ve o dakikadan itibaren, hayatının kalanı boyunca onlar için endişe edersin. | Open Subtitles | وفي مقدمتها، الناس يخبرونك في اللحظة التي يولد فيها أطفالك أنت قلقٌ من تلك اللحظة إلى بقية حياتك.. |
Aralık başından beri buradayım ve hayatım için endişe duyuyorum. | Open Subtitles | كنت هنا في أوائل كانون الأول/ديسمبر، خائف على حياتي. |
Sayın Yargıç, açıkçası Bayan Morangez hayatı için endişe ediyor. | Open Subtitles | من الواضح حضرتكم أن الآنسة (مَرِنجي) ْ خائفة على حياتها |
Sen onun için endişe etme. | Open Subtitles | - لا تقلق بشأنه - |
Ama benim için endişe etme. | Open Subtitles | ولكن لا تقلق علي |
Evet Ethel teyze, Elwood çok mutlu. Elwood için endişe etme. | Open Subtitles | آجل , أنه سعيد جداً لا تقلقى بشأنه |