Yataktan çıkarmak için evine gittim ama orada yoktu. | Open Subtitles | ذهبتُ إلى منزل لإخراجه من السرير، لكنه لم يكن هناك. |
Cha Do Hyun'un eşyalarını almak için evine doğru yoldayım. | Open Subtitles | إننى فى طريقى إلى منزل تشا دو هيون الآن لأحضر بعض الأشياء من أجل إقامته فى المستشفى |
Bahsetmedim mi? Yılbaşı yemeği için, evine birkaç arkadaş davet ettim. | Open Subtitles | لقد دعوت بعض الأصدقاء إلى منزلك من أجل عشاء عيد الميلاد |
O gün kimseye zarar vermek istemediğimi söylemek için evine geldim. | Open Subtitles | أتيت إلى منزلك ذلك اليوم، لإخبارك أنّي لم أتعمّد بحياتي إيذاء أحد. |
Kimligini saptar saptamaz onu tutuklamak için evine gittik. - Fakat o gözükmedi. Kaybolmustu. | Open Subtitles | فورَ تحديد هويّته، اتّجهنا لمنزله مستعدّين للقبض عليه، لكنّه لم يظهر |
Evde olup olmadığına bakmak için evine geldim zaten. | Open Subtitles | انا بالفعل في منزله لأرى ان كان موجود هنا |
Doktor'un e-postalarına bakmak için evine bir ekip göndermeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نرسل فريق لمنزل الدوك ليتفقد بريده |
Bunu konuşmak için evine gittin ve olay kontrolde mi çıktı? | Open Subtitles | إذاً ذهبت إلى شقتها لمواجهتها والأمور خرجت من السيطرة ؟ |
Birkaç gün sonra, vicdanım beni rahatsız etti ve parasını geri vermek için evine gittim. | Open Subtitles | بعد أيام قليلة أحسست بأفضل مايمكن في ضميري ذهبت الى منزلها لإعيد أموالها |
Söylediklerin hakkında düşündüm, ve Donna'dan ayrılmak istediğimi söylemek için evine gittim. | Open Subtitles | فكرت فيما قلته و ذهبت إلى منزل (دونا) لأنفصل عنها |
Belki Janet'i almak için evine gitmiştir. | Open Subtitles | -ربما ذهب إلى منزل (جانيت ). -لماذا؟ |
Sen adamı arbaletle vurmak için evine gittin. | Open Subtitles | حسناً... أنت ذهبت إلى منزل (زاين) لكي تطلق عليه سهماً! |
- Müşterinin bilmiyorsun ama ödeme yapması için evine davet ediyorsun? | Open Subtitles | لا تعرفين إسمه ، ودعيتيه إلى منزلك ليدفع لكما ؟ |
Hastaneye sana bir şeyler getirmek için evine gittiğimde .bir mektup buldum. | Open Subtitles | عندما ذهبتُ إلى منزلك لأحضر .. جميع أشيائك من أجل المشفى ـ وجدتُ خطاب ـ أجل |
Her gün seni almak için evine geliyorum ve birlikte çıkıyoruz. | Open Subtitles | دعنى أخبرك بما أعلمه - كل يوم آتى إلى منزلك و أقلك |
Kimliğini saptar saptamaz onu tutuklamak için evine gittik. | Open Subtitles | هويّته محدّثة. فورَ تحديد هويّته، اتّجهنا لمنزله مستعدّين للقبض عليه، لكنّه لم يظهر. |
İHA saldırısı için evine verici koydu. | Open Subtitles | قامت برزع الجهار المرسل المستقبل في منزله من أجل ضربة الطائرة الآلية. |
Sonra bulmamız için evine kokainle parayı yerleştirdin. | Open Subtitles | ثمّ زرعتما "الكوكايين" والمال في منزله لنجدها. |
Onu öldürmek için evine adam gönderdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنها أرسلت أشخاص لقتله في منزله |
Doktor'un e-postalarına bakmak için evine bir ekip göndermeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نرسل فريق لمنزل الدوك ليتفقد بريده |
Ona bakmak için evine gittim ama gittiğimde zaten ölmüştü. | Open Subtitles | ذهبت إلى شقتها للبحث عنها لكنها كانت ميتة |
Birkaç gün önce onunla konuşmak için evine gittim. | Open Subtitles | بعد بضعة أيام ذهبت الى منزلها للتحدث اليها |