Bildiğim tek şey, çevre için güvenli güzel şeyler yaratmak istediğim ve fayda sağlamak istediğimdi. | TED | كنت أعرف أنني فقط أردت أن أصنع إبداعات جميلة تكون آمنة بالنسبة للبيئة وأردت أن أرد الجميل. |
Daha bir yıl olmadı. Kabil artık benim için güvenli değil. | Open Subtitles | ،أقل من عام فكابول لم تعد آمنة بالنسبة لي |
Onu karantinadan çıkarmak için güvenli olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أعتقد أنه من الآمن أن نخرجه من العزل |
Orada olmak benim için güvenli olmazdı, en azından bunu söyleyebilirim. | TED | لم يكن الوقوف هناك آمناً بالنسبة لي وهذا أقل ما يقال. |
-Ama benim için güvenli. -Ama yalnız başınasın. | Open Subtitles | ولكنه آمن بالنسبة لي - ولكنكِ وحدك هنا - |
Şey, bu da bir ilerleme sayılır, ve sıkıcı bir hafta sonu için güvenli bir bahis gibi görünüyor. | Open Subtitles | هذا بالتأكيد يبدو شيئاً متقدم و هو رهان آمن على عطلة نهاية الإسبوع التي على ما يبدو ستكون مملة |
-Burası sizin için güvenli değil. -Dışarısı da güvenli değil. | Open Subtitles | المكان ليس آمناً لك هنا وهو ليس آمن في الخارج ايضا |
Sizce bu araç trafiğe çıkmak için güvenli mi? | Open Subtitles | هل تشعر أن هذه العربة آمنة للسير على طريق عام |
Burası senin için güvenli değil. | Open Subtitles | لمساعدتهم في إيجاد المكان ليس أمن لك هنا |
Tek başına yolculuk etmenin senin için güvenli olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد أنه من الأمن أن تسافرى وحدك |
Bir yıl olmadı. Kabul benim için güvenli değil artık. | Open Subtitles | ،أقل من عام فكابول لم تعد آمنة بالنسبة لي |
Arayıcı'ya yardım eden biri için güvenli olmaz. | Open Subtitles | إنها ليست آمنة بالنسبة لأيّ ممّا ساعدوا الباحث. |
- Burası sizin için güvenli değil. | Open Subtitles | انها ليست آمنة بالنسبة لك هنا. انها نقطة جيدة. |
Tamam. Bu parti onu için güvenli bir yer olmayabilir diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أن هذه الحفلة ستكون بيئة آمنة بالنسبة لها. |
Benim için güvenli değilse, o zaman halkımdanherhangi biri içinde güvenli değil. | Open Subtitles | إذا لم تكن آمنة بالنسبة لي، فإنه ليس بالأمان لأي من شعبي. آنا، هذا مختلف. |
Peki yanında bulunmak bizim için güvenli mi? | Open Subtitles | أودّ أن أسأل، هل من الآمن أن نكون بالقرب منكَ الآن؟ |
Şu anda yalnız kalmak hiçbirimiz için güvenli değil. | Open Subtitles | ليس من الآمن لأي منا لنكون بمُفردنا الآن |
Ama bir şey oldu ve yanında kalmam benim için güvenli değildi. | Open Subtitles | لكن شيئا ما حدث... ولم يكن من الآمن لي أن أبقى معك |
Demek istediğim burada olman benim için güvenli değil. | Open Subtitles | -حسناً , أقصد أنه ليس آمناً بالنسبة لي أن تبقى انت هنا |
Kendim ve bir arkadaşım için güvenli bir geçişe ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة ممر آمن بالنسبة لي وصديق. |
Senin için güvenli evi ayarlıyor. | Open Subtitles | وهو الحصول على منزل آمن على استعداد للكم. |
Benim için güvenli değilse senin için nasıl güvenli oluyor? | Open Subtitles | إن لم يكن آمناً لي كيف سيكون آمناً لك ؟ |
Yol için güvenli olana kadar trafikten men edilecek. | Open Subtitles | سوف تحجز إلى أن تصبح آمنة للسير على طريق عام |
O parayı senin için güvenli bir yerde muhafaza ediyorum, Patrick. | Open Subtitles | حسنا, انا محتفظ بها في مكان أمن لك, "باتريك". |
Burada olman senin için güvenli değil. | Open Subtitles | ليس من الأمن لكي أن تكوني هُنا |
- Bilmiyorum. Biraz konuşmak için güvenli bir ev ayarladım. | Open Subtitles | دبّرتُ مكاناً آمناً لنتمكّن من سماع عرضه |
Ama şu anda burası sizin için güvenli değil. | Open Subtitles | لكن الآن، المكان هنا غير آمن لكما |
O ve bebeğin için güvenli bir yer bulmamız gerek. | Open Subtitles | يجب العثور على مكان آمن لها ولطفلك. |