"için geldiğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • جئت إلى
        
    • هنا لأجل
        
    • هنا لأنك
        
    • هنا لمساعدتي
        
    • أنك أتيت
        
    • انك جئت
        
    Sanırım, buraya yardım için geldiğini mi söyleyeceksin? Open Subtitles أفترض بأنك ستخبرني أنك جئت إلى هنا للمساعدة ؟
    - Buraya El Pulpo'yu vurmak için geldiğini biliyoruz. Open Subtitles نحن نعرف انك جئت إلى هنا لاطلاق النار إل بولبو.
    Önce bize güneş ve eğlence için geldiğini söylüyorsun... Open Subtitles أولا قلتِ لنا بأنكم هنا لأجل المتعة والشمس,
    İlacın için geldiğini biliyorum ama yarına kadar hazır olmayacak. Open Subtitles أعلم أنكِ هنا لأجل دوائك ولكنه لن يكون جاهزاً حتى الغد
    Sakın bana koltuğunu kaplatmak için geldiğini söyleme. Open Subtitles ولا تخبريني بأنك هنا لأنك تريدين تنجيد كرسي
    Beni görmek için geldiğini mi söylüyorsun? Open Subtitles اذا انت تقولين نك هنا لمساعدتي
    Olur da uyanırsa, ziyaret için geldiğini söyleriz. Open Subtitles إن استيقظت, سنخبرها أنك أتيت للزيارة من الغابة
    Buraya işi en iyilerden öğrenmek için geldiğini ve sonrada kalmaya karar verdiğini söylemiştin. Open Subtitles سابقا , قلت انك جئت الى هنا للتعلم من الافضل, وبعد ذلك قررت البقاء
    Buraya oğlun için geldiğini biliyorum ama kalbim, belki benim için gelmişsindir diye inanmak istiyor. Open Subtitles أعرف بأنك جئت إلى ... هنا من أجل ولدك لكن قلبى يريدنى أن أصدق بأنه ... ربما جئت إلى هنا من أجلى
    Buraya sadece bana bunu söylemek için geldiğini sanmıştım. Open Subtitles -ظننتُكَ قلتَ أنّكَ جئت إلى هنا لتُخبرني وحسب
    Buraya benden özür dileyip ne kadar üzgün olduğunu söylemek için geldiğini sanıyordum! Open Subtitles إعتقدتُك جئت إلى هنا للإعتذار، لتُخبرني بمدى أسفك!
    Belki de insanlar Dallas'a kendi canına kıymak için geldiğini düşünecek. Open Subtitles ‫قد يظن الناس أنك جئت إلى "دالاس" للانتحار
    Buraya Eddie Ramirez için geldiğini biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم أنك جئت إلى هنا لإدي راميريز.
    Buraya atlamak için geldiğini sanıyordum. Open Subtitles حسبتك جئت إلى هنا لتقفز ؟
    Lütfen bana bir dava için geldiğini söyle. Open Subtitles أرجوكِ، أخبريني أنكِ هنا لأجل قضية.
    Teppanyaki için geldiğini biliyordum. Open Subtitles كنتُ أعلم بأنّكَ ستكون هنا لأجل طبق " التيبانياكي "؛
    Abby için geldiğini pek sanmıyorum. Ne diyorsun sen? Open Subtitles (لا أعتقد أنّه كان هنا لأجل (آبي - ما الذي تتحدّث عنه؟
    Buraya romantik tatil ödülü için geldiğini söylemedin mi? Open Subtitles تقولين أنك هنا لأنك ربحت "الجولة الرومانسية"؟
    Yanlış hatırlamıyorsam, buraya boşanma sürecinden geçmekte olduğun için geldiğini söylemiştin. Open Subtitles ان كنت اتذكر ذلك بشكل صحيح قلت بأنك هنا لأنك ... تمر بمرحلة طلاق
    Bana yardım etmek için geldiğini biliyorum ve... Open Subtitles أعلم إنك كنت هنا لمساعدتي أنا...
    Buraya mücadele etmek için geldiğini sanıyordum. Open Subtitles ظننت أنك أتيت إلى هنا بحثاً عن تحدٍ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more