"için gerçek" - Translation from Turkish to Arabic

    • حقيقية بالنسبة
        
    • حقيقي بالنسبة
        
    • الحقيقة بالنسبة
        
    • الحقيقي لكي
        
    • الحقيقية التي ستعطيك
        
    • حقيقي على
        
    • حقيقي ل
        
    • حقيقي لي
        
    • حقيقياً لكي
        
    • حقيقية من
        
    Aniden İsyan senin için gerçek mi oldu? Open Subtitles فجأةً الثورة حقيقية بالنسبة لكِ؟
    Hepimizi için gerçek bir trajediydi. Open Subtitles مأساة حقيقية بالنسبة لنا
    Sadece kafamda olduğunu. Ama benim için gerçek. Open Subtitles بأن الأمر كله تخيلات، لكنه حقيقي بالنسبة لي.
    Senin için gerçek, değil mi? Open Subtitles الأمر حقيقي بالنسبة لكِ ، أليس كذلك؟
    Benim için gerçek olan doğru olanı yapmakla ilgilidir. Open Subtitles أو " ما حدث "؛ الحقيقة بالنسبة لي هي فعل الشئ الصحيح
    Qassam, Gazze'de ünlü olmak için gerçek adını kullanmış olabilir. Open Subtitles جيبز : قسـام قد يكون اسـتخدم اسـمه الحقيقي لكي يكون مشـهورا ساندلر :
    Tabi ki sen! - Bu, eğitimsel deneyim için gerçek bir kaynak olurdu. Open Subtitles سيكون مجموعة من الدروس الحقيقية التي ستعطيك الكثير من الخبرة
    Dur biraz, bu annen için gerçek bir endişe miydi? Open Subtitles -انتظري، أكان ذلك قلق حقيقي على والدتكِ؟
    Ellerimde senin popon için gerçek birşey var. Open Subtitles حصلت على شيء حقيقي ل مؤخرتك في هذه الأيدي.
    Birini pek sevmezdim, diğeri ise benim için gerçek bir kahramandı. Open Subtitles الأول لم أحبه كثيرا والثاني أعتبره بطل حقيقي لي
    Onu korumak için gerçek bir şampiyon yaptı. Open Subtitles صنع بطلاً حقيقياً لكي يُبقيه آمناً.
    İki kişi arasında daha derin bir bağ kurulmasında bir katkımız olacaksa, o halde bu insanlar için gerçek bir iş başardık. TED لو استطعنا أن نكون جزءًا من بناء تواصل عميق بين شخصين. عندها سنكون قد أدينا مهمة حقيقية من أجل هذين الشخصين.
    Onu, kendinin gerçek olduğunu düşünmesi için yazdım ve o benim için gerçek, Zach. Open Subtitles لقد كتبتها بطريقة تظن أن نفسها حقيقية وهي حقيقية بالنسبة لي يا (زاك)
    Hayır. O benim için gerçek. Open Subtitles لا،هي حقيقية بالنسبة لي
    Çocuklar, durun tamam mı? Lavlar Abed için gerçek. Open Subtitles (توقفوا، الحمم حقيقية بالنسبة لـ (عابد
    Senin için gerçek mi? Open Subtitles حسناً, هل هو حقيقي بالنسبة لكِ؟
    - Senin için gerçek olmadığını söylemiyorum. Open Subtitles -أنا لا أقول أنه لم يكن حقيقي بالنسبة لكِ
    Ama benim için gerçek. Open Subtitles لكنه حقيقي بالنسبة لي
    Benim için gerçek; Open Subtitles الحقيقة بالنسبة لي هي أننا...
    Tıbbi kayıtlarını inceleyebilmek için gerçek adına da ihtiyacımız var. Open Subtitles ونريد منك أن تخبرنا باسمك الحقيقي لكي نتمكن من الإطلاع على سجلاتك الطبية
    Tabi ki sen! - Bu, eğitimsel deneyim için gerçek bir kaynak olurdu. Open Subtitles سيكون مجموعة من الدروس الحقيقية التي ستعطيك الكثير من الخبرة
    ACME dinamit pistonunu kullanabilmesi için gerçek bir çakal eğitmekle elektrik sigortasını Eddie Van Halen'ın gitarına bağlayıp "Hot For Teacher" parçasının son notasına bastığı an patlatmak arasında kaldım. Open Subtitles فأنا محتارٌ بين تدريب ذئبٍ حقيقي على استخدام مكبس تفجير الديناميت أو بتوصيل دارة القنبلة إلى ( غيتار ( فان هيلين
    Asteroitler için gerçek düşüncem bu. Open Subtitles لدي إحساس حقيقي ل الكويكبات، وأنا أقول يا
    Bu benim için gerçek bir ayrıcalık. Bunları nereden buldunuz? Open Subtitles إنه شرف حقيقي لي ولكن أين وجدت هذه النوادر؟
    - Ürünleri gidip alabilmesi için gerçek bir adres kullanmalı. Open Subtitles -لا بد أنه استخدم عنواناً حقيقياً لكي يتم إيصاله إلى مكان ما حيث يستطيع استلامه
    İyi görünüyor. Ama senin için gerçek bir işimiz var. Gelsene. Open Subtitles تبدو جيده، ثعابين كبيرة، لكن لدينا وظيفة حقيقية من أجلك، هل أنت مستعد للذهاب؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more