Baban, ortaklarını BlueBell'den çalışabilmen için ikna etti. | Open Subtitles | أبوكَ اقنع شركائه ليتَرْكك تَعْملُ مِنْ بلوبيل |
Aileni o kadının bize yaptıkları için ikna etti. | Open Subtitles | و اقنع والديك ان يدعوا تلك المراة تفعل بنا ما فعلته |
Zamanla Desmond'uda kendine yardım etmesi için ikna etti, ve her 108 dakika bir düğmeye basarak birlikte 3 yıl boyunca Dünyayı kurtarmaya devam ettiler. | Open Subtitles | وبعد فتره وجيزه اقنع ديزموند بمساعدته, ومعا استمروا في انقاذ العالم... بكل ضغطة على الزرار خلال الاعوام ال3 التالية |
Ama bir gün, Jenipher'ın oğlu, onu uygulamamızı indirmesi ve kredi başvurusu yapması için ikna etti. | TED | ولكن في يوم ما، أقنعها إبنها بتثبيت برنامجنا على هاتفها، وتقديم طلب للحصول على قرض. |
Ajan onu birlikte kaçması için ikna etti çocuğu da kendi çocuğu gibi büyütecekti. | Open Subtitles | لذا ، أقنعها العميل أن تهرب معه وأنه سوف يربّي الطفل كأنه ابنه هو |
Şimdi Dyson çeteden birinin sevgilisini tanıklık etmesi için ikna etti. | Open Subtitles | الان (دايسون) اقنع احدى فتيات العصابات ان تدلي بالشهادة ضد صديقها |
Demek istediğim tamam, ona karşı bir süre ilgiliydi, ve sonra Talya'yı kendisiyle seks yapması için ikna etti. | Open Subtitles | حسنا، كان مغرما بها لفترة وبعدها أقنعها على أن تقيم علاقة معه |
Kendra her zaman büyük bir düğün isterdi ama Bobby kaçmak için ikna etti ve Kendra herşeyin iyi olduğunu söylüyor, ama.... | Open Subtitles | كيندرا) دائماً ما كانت تريد زفافاً كبيراً) و لكن (بوبي) أقنعها بالهروب و الزواج .. وهي تقول أن كل شئ رائع و لكن |