"için kızgınım" - Translation from Turkish to Arabic

• غاضب لأنني
• أنا غاضبة لأنك
• غاضبة لأنني
• غاضب لأنك

O çocuklara kızgınım, onları bulduğumda yardım edemeyeceğim için kızgınım.
إنني غاضب بشأن هؤلاء الصبية، إنني غاضب لأنني وقتما سأعثر عليهم، فلن أتمكن من مساعدتهم.

Korkuyorum. Korktuğum için kızgınım ve şu an düzgün düşünemiyorum çünkü biraz önce olanlar yüzünden çok acı çekiyorum!
انا خائف انا غاضب انا غاضب لأنني خائف

Yalan söylediğin için kızgınım.
أنا غاضبة لأنك تكذب عليَّ

Onu kırdığın için kızgınım.
أنا غاضبة لأنك أذيتها.

Hakkında hiçbir şey bilmeden senden bu kadar hoşlandığım için kızgınım.
أنا غاضبة لأنني أحبك جداً دون أن أعرف شيئاً عنك

Vatandaşların zamanın ve parasının iyi bir adamın ismini temizlemeye çalışan neticesiz bir araştırmaya harcandığını gördüğüm için kızgınım.
أنا غاضبة لأنني شاهدت للتو زملائي المواطنين يضيعون وقتهم ومالهم على مسعى غير مثمر لتلطيخ اسم رجل طيب من خلال الطين

Şimdiye gelince harbiden, bana bunu sorduğun için kızgınım.
أما الآن , بصدق أنا غاضب لأنك سألتيني هذا السؤال

Sarah'nın elinden tutup ona iş verdiğim gidip kendisine başka yerde iş bulmasını söylemediğim için kızgınım.
إنني غاضب لأنني كان يجب علي أن أساند (ساره) التي لا تستطيع أن تحصل على عمل لوحدها

Hayır seni sevdiğim için kızgınım.
كلا، أنا غاضب لأنني أحبكِ

Artık arkadaşım olduğundan emin olmadığım arkadaşımın beni kandırdığı bu şeyde, çocuğumla geçirebileceğim günü geçirdiğim için kızgınım.
وأنا غاضب لأنني ضيعت يوماً كان بإمكاني أن أقضيه مع ابنتي كي أقوم بهذا الهراء الوجودي لأن صديقي الذي لا أعلم حتى إن كان صديقي... استدرجني إليه بالحيلة.

Bana söylemediğin için kızgınım.
أنا غاضبة لأنك لم تخبرني

En baştan sana güvendiğim için kızgınım.
أنا غاضبة لأنني وثقت بك أصلاً

Vatanına ihanet ediyormuş gibi davrandığın için kızgınım.
أنا غاضب لأنك ترتبكبن خيانة كبيرة. أنا غاضب لأنك تتصرفين كخائنة لوطنك.

Ben... kızgınım seçimi düzelttiğin, ve beni düzeltmeyi düşündüğün için kızgınım.
أنا... غاضب لأنك زورت الانتخابات، لكنني ما يغضبني أكثر