Şimdi de onun hamlesini yapmak zorunda olduğun için kızgınsın. | Open Subtitles | و أنت الان غاضب لأنك مضطر لإستخدام حركاته |
Bence bu numarada iş bitirici olmadığın için kızgınsın. | Open Subtitles | أعتقد بأنك غاضب لأنك لست قائداً لعملية الأحتيال هذه |
Gittiğim için kızgınsın. | Open Subtitles | عندما يكون احدهم يخفي شيئا انت غاضب لأنني هجرتك |
Bu deli hatunu götürdüğüm için kızgınsın, değil mi? | Open Subtitles | انت فقط غاضب لأنني انكح المؤخرات المجنونة؟ |
Çıkmanı istediğim için kızgınsın. Sadece Mille ile aramızdakileri hızlandırmak için yapıyorum. | Open Subtitles | أنت غاضب لأنّي أريدك أن تنتقل، وذلك لأنّي أريدٍ إصلاح الأمور مع (ميلي). |
Çocuğun öldüğü için kızgınsın. | Open Subtitles | انت غاضب لأن ابنك مات |
Oyununa gelemediğim için kızgınsın. | Open Subtitles | إنك غاضب لأني لم أحضر للمسرحية ، أليس كذلك ؟ |
Katilin bir japon olduğu için kızgınsın. | Open Subtitles | انك غاضب لان قاتله ياباني |
Sevdiğin her şeyi berbat ettiği ve kendini öldürdüğü için kızgınsın. | Open Subtitles | أنت غاضب منه لقتله نفسه و تدمير كل ما تحب |
Kafasına kurşun soktuğum için kızgınsın. | Open Subtitles | أنتِ غاضبة لأنني أصبته برصاصة في الرأس |
Gitmemi istemediğin için kızgınsın. | Open Subtitles | أنتِ غاضب لأنك لاتريدني أن أذهب |
Kramer'ların partisinde olmadığın için kızgınsın. Kabul et. | Open Subtitles | أنت غاضب لأنك لست في حفلة آل "كرامر"، اعترف بذلك. |
Lacey'den hoşlandığın için kızgınsın. Hoşlanmamak mümkün değil zaten. | Open Subtitles | (أنت غاضب لأنك مُعجب ب (لايسي و من يلومك؟ |
Ne yapacağını bilmediğin için kızgınsın. | Open Subtitles | انت غاضب لأنك ضللت مسارك فحسب |
Anladım. Ayrıldığım için kızgınsın. - Hadi! | Open Subtitles | ـ أدرك إنّك غاضب لأنني رحلت ـ هذا شيء غبي حقاً |
Willy Wanker'ı senin asla çıkaramayacağın bir seviyeye çıkardığım için kızgınsın sen. | Open Subtitles | أنت فقط غاضب لأنني أفضل منك على الإطلاق |
Mahkemede seni alt ettiğim için kızgınsın. Hadi. | Open Subtitles | أنت غاضب لأنني غلبتك في المحكمة |
Senden taşınmanı istediğim için kızgınsın ama bunu sadece Millie ile ilişkimi hızlandırmak için yapıyorum. | Open Subtitles | {\pos(192,225)} أنت غاضب لأنّي أريدكَ أن تنتقل، ولكنني أريد إصلاح الأمور مع (ميلي). |
Richie seni terk ettiği için kızgınsın sadece. | Open Subtitles | أنت فقط غاضب لأن (ريتشي) تركك |
Geç saate kadar çalışıp doğum gününü kaçırdığım için kızgınsın. | Open Subtitles | أنت غاضب لأني أتأخر في العمل، ولأني فوت حفل عيد مولدك -وأنا آسفة |
Katilin bir japon olduğu için kızgınsın. | Open Subtitles | انك غاضب لان قاتله ياباني |
Sevdiğin her şeyi berbat ettiği ve kendini öldürdüğü için kızgınsın. | Open Subtitles | أنت غاضب منه لقتله نفسه و تدمير كل ما تحب |
- Seni bir erkek için terk ettiğim için kızgınsın sadece. | Open Subtitles | أنتِ غاضبة لأنني تركتكِ من أجل رجل - (أنا زوج (ليزا - |