Benim için kişisel bir konu değil. Sadece kızlarla ilgili. | Open Subtitles | لا شيء شخصي بالنسبة لي، كل ما يهمني هو الفتاتان |
Bunun senin için kişisel olduğunu biliyorum, geçmişinle ilgili bilgim var. | Open Subtitles | أعلم أن هذا أمر شخصي بالنسبة لكِ أنا أعرف ماضيك |
Fotoğrafçılığın senin için kişisel olduğunu biliyorum ve seni bu şekilde sık boğaz etmemeliydim. | Open Subtitles | أنا أعلم تصويرك الفوتوغرافي هو امر شخصي بالنسبة لكي ولم يكن علي وضعك في موقف كهذا |
Yoksulluktan gelen biri olarak, bu benim için kişisel bir mesele. | TED | وكشخص عانى من الفقر، إنها مسألة شخصية بالنسبة إلي. |
Bu davayı kazanmak benim için kişisel mesele haline geldi. | Open Subtitles | الفوز بهذه القضية أصبح مسألةً شخصية بالنسبة لي |
Bu benim için kişisel bir tercihti. | Open Subtitles | لقد كان خيار شخصى يرجع لى |
Hayır, bunu da işin içine katarsak bu onun için kişisel bir mesele. | Open Subtitles | كلا, هذا النوع من المشاكل... هذا أمر شخص بالنسبة لي. |
Ne kadar iyi olduğunu biliyorum, ama bu benim için kişisel yani senin için de kişisel olacak ve bunu istemiyorum. | Open Subtitles | انا اعرف انك جيد ولكن هذا امر شخصي لي مما يعني, انا امر شخصي لك |
Yani bu tür vakalar benim için kişisel. | Open Subtitles | لذا فمثل هذه القضايا يُعد شخصياً بالنسبة إليّ. |
Bu senin için kişisel bir dava Gibbs, sen ve Mitch için. | Open Subtitles | , هذا أمر شخصي بالنسبة لك, غيبس, أنت وميتش. |
Bu yüzden benim için kişisel bir şey, yabancı yağı bağımlılığımızı azaltmak. | Open Subtitles | لذا هذا شيء شخصي بالنسبة لي، تقليل اعتمادنا على النفط الأجنبي. |
Bu senin için kişisel bir mesele. Karışacak durumda değilsin. | Open Subtitles | انه أمر شخصي بالنسبة لك لست في موقع يسمح لك بالتدخّل |
Bunun, benim için kişisel bir sorun olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن هذا الأمر شخصي بالنسبة لي ؟ |
Bunun senin için kişisel olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اسمع , افهم أن هذا أمر شخصي بالنسبة لك |
Senin için kişisel mesele bu. | Open Subtitles | انها مسائلة شخصية بالنسبة اليك |
Bak, bu dava senin için kişisel. | Open Subtitles | إسمع، هذه القصية شخصية بالنسبة لك. |
Bu benim için kişisel hale geldi artık. | Open Subtitles | إنها نسألة شخصية بالنسبة لي الآن |
Bu benim için kişisel bir tercihti. | Open Subtitles | لقد كان خيار شخصى يرجع لى |
- Benim için kişisel bir tercihti. | Open Subtitles | -لقد كان خيار شخصى يرجع لى |
Ve Memur Juster benim ailem gibiydi, o yüzden bu hepimiz için kişisel. | Open Subtitles | وإن المظلي (جاستر) بمثابة العائلة، لذا فإن الأمر شخص بالنسبة لنا |