Partiyi kaçırdığım için kusura bakma ama seyahat ufku açar, değil mi? | Open Subtitles | آسف على التغيب عن الحفل لكن السفر يوسع المدارك ، صحيح ؟ |
Rahatsız ettiğim için kusura bakma, ama bugün evden adamın birini dışarı attım. | Open Subtitles | آسف على إزعاجك، ولكنني طردت رجلاً من منزلي اليوم |
Ejderha için kusura bakma. Galiba ortadan kayboldu. Fazladan sıfır yok. | Open Subtitles | آسف بشأن التنين أعتقد بأنه اختفى هكذا، لا يوجد أي بدائل |
Aciliyet için kusura bakma ama buna değeceğinden oldukça eminiz. | Open Subtitles | آسفة على حالة الطوارئ لكنّنا واثقون أنّ هذا الأمر يستحقّ |
Yalan haber suçlamasıyla, yeniden dava edilmek istemediğim için kusura bakma. | Open Subtitles | آسف لأني لا أريد أن أتابع بتهمة التشهير ثانية |
Uyandırdığım için kusura bakma ama oğlunun bir derdi var galiba. | Open Subtitles | أعتذر عن أيقاظك , لكن أبنك يبدوا أن لدية بعض المشاكل |
Geçen sefer şehre geldiğinizde sana o tuğlayla vurduğum için kusura bakma. | Open Subtitles | آسفة لأنني ضربتك بالحجر حين أتيتم المرة الماضية |
Kelepçeler için kusura bakma, ama iş yapıyoruz hiç olmazsa. | Open Subtitles | آسفة بشأن الأصفاد ولكن أقلّها نحن في درجة رجال الأعمال |
Açılışına gelemediğim için kusura bakma. Senden çok nefret ediyorum, o yüzden. | Open Subtitles | آسف لأنني لم أتي الى حفل إفتتاحك ولكنه فقط لاني أكرهك جداً |
Erken saatte aradığım için kusura bakma ama bütün şube müdürlerini arıyorum. | Open Subtitles | أعتذر على الإتصال في وقت مبكر جدًا لكنهم يلحون علي. |
Korkuttuğum için kusura bakma. Anahtarımla girdım. Bira ister misin? | Open Subtitles | آسف على مفاجئتك لقد سمحت لنفسي بالدخول , هل تريد بيرة ؟ |
Casusluk oyunları için kusura bakma, SD-6 seni zaman zaman izliyor olabilir. | Open Subtitles | آسف على روتين الخنجر والعباءة، لكن SD-6 قد يراقبك من وقت لآخر. |
Merhaba, Will. Geciktiğim için kusura bakma. Prova nasıl gitti? | Open Subtitles | مرحباً، آسف على التأخير كيف جرت البروفه؟ |
Standart siyah için kusura bakma, mağazada, ellerinde sadece beyaz takım kalmış. | Open Subtitles | آسف بشأن هذا الزي الأسود الرسمي لكن هذا الزي الأبيض الوحيد في المتجر |
Kısa tur için kusura bakma. Bu yazılım sunumu işi başımızı aştı. | Open Subtitles | آسف بشأن الجولة القصيرة ، ولكننا مشغولون جداً بإطلاق البرنامج الجديد |
Vazo için kusura bakma. Kızmadın değil mi? | Open Subtitles | آسفة على الزهريةِ، مفيش مشاعر قاسية , هه |
Yalan haber suçlamasıyla, yeniden dava edilmek istemediğim için kusura bakma. | Open Subtitles | آسف لأني لا أريد أن أتابع بتهمة التشهير ثانية |
Seni buraya geri çağırdığım için kusura bakma, ama bunu sen geliştirdin... | Open Subtitles | , أعتذر عن الاتصال بكِ هنا . . لكن هناك أزمة بسيطة , لذا |
Bir anda geldiğim için kusura bakma, ve seninle paylaşmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | آسفة لأنني دخلت مندفعة، وشكراً لأنكِ سمحتِ لي بإخراج ما بصدري |
Tanrım, hem de ne eğlence. Ağzımdan kaçan trafik cezası için kusura bakma. | Open Subtitles | ممتعاً جداً, آسفة بشأن زلة اللسان بخصوص المخالفة. |
Ama son günlerde çok gerginim. Acısını senden çıkardığım için kusura bakma. | Open Subtitles | كنت تحت الاجهاد مؤخراً أنا آسف لأنني نفست عن غضبي عليكِ |
İçeri daldığım için kusura bakma, kapı açıktı. | Open Subtitles | أعتذر على الاقتحام، الباب لم يكُن موصدًا. |
- Kendi kendime içeri girdiğim için kusura bakma. | Open Subtitles | أنا آسفة لأني سمحت لنفسي بالدخول هكذا أنظري لهذا |
Söylediklerim için kusura bakma. | Open Subtitles | اسف على هذا الهراء الذي قلته هناك |
Araştırmanda daha fazla yardım edemediğim için kusura bakma. Sanırım süper güçlerim yok. | Open Subtitles | آسف أني لم أساعد في بحثك أعتقد أن ليس لدي قدرات خارقة |
Dün gece için kusura bakma. | Open Subtitles | أقول أنى آسف عن ما حدث ليلة أمس |
Beklettiğim için kusura bakma. | Open Subtitles | آسف لإبقائك تنتظر. |
Siklemediğim için kusura bakma... ama, şu anda sizinle aynı duyguları paylaşamayacağım. | Open Subtitles | حسناً ، معذرةً على عدم اهتمامي ولكن لا يبدو أنني لديّ أي تعاطف معكم الآن |