Bu bilgi için onunla daha fazla konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | حسب المعـُـطيات الموجودة , أنت تحتاج للدخول معه في نقاش |
Daha hâlâ "Johnny'nin Muzları" için onunla her gün çalışmam gerekiyor. | Open Subtitles | وما زال عليّ العمل معه في "الموزة جوني" يومياً |
Mükemmel olmuyor. - Senin için onunla konuşmamı ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين أن أتكلم معه بشأن هذا الموضوع.. |
Bir vakıf açmasına yardım etmek için onunla görüşme hâlindeyim. | Open Subtitles | أريد أن أكون صادقة معك تحدثت معه بشأن مساعدته في تأسيس مؤسسة من نوع ما |
En azından özür dilemek için onunla konuşabilir miyim? | Open Subtitles | هل أستطيع حتى التحدّث معها كي أعتذر؟ |
Anna'nın seni yönlendirebilmesi için onunla kal. Ben geri dönüyorum. | Open Subtitles | -ابق معها كي يمكن لـ(آنا) توجيهك، سأعود |
Hong Tae Seong burada oturduğu için onunla konuşacağız. Önemli bir şey değil. | Open Subtitles | نحن فقط نتحدث معه لأنه كان يقيم هنا لا شيء مهم |
Hayır, Chuck nafaka ile ilgili çözüm bulmak için onunla konuşuyor. | Open Subtitles | لا, تشاك سيلتقي معها للعمل على تسوية |
Kızınız almak için onunla yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ليس لنا أي علاقة معه في خطف ابنتك |
Bir iş için onunla çalışmamı istediğini söyledi. | Open Subtitles | طلب مني ان اعمل معه في عمل |
Köpeği alması için onunla kanuşabilir misin? | Open Subtitles | أيمكنك التحدث معه بشأن أخذ الكلب؟ |
Farkındayım, ama yanımda olmadığı için onunla pek çok şeyi yaşayamadım. | Open Subtitles | أدرك ذلك, و لكنني أضعت قضاء الكثير من اللحظات معه لأنه لم يكن موجوداً |
Mesleki merakın olduğu için onunla tek başına kalmadın demek. | Open Subtitles | إذاً لم يسبق أن تواجدت بمفردك معه لأنه لديك فضولاً مهنياً |
Hayır, Chuck nafaka ile ilgili çözüm bulmak için onunla konuşuyor. | Open Subtitles | لا, تشاك سيلتقي معها للعمل على تسوية |