"için orada" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك لأجل
        
    • هناك لكي
        
    • هناك كي
        
    • التواجد هناك
        
    • التواجد هُناك
        
    • موجودا من
        
    • موجوداً من
        
    • هناك من أجل
        
    • هناك من أجلك
        
    • أنك ذهبت إلى الممر مع
        
    Üzgünüm. Kraliçemiz için orada olamadigima üzgünüm. Open Subtitles أنا آسف، آسف لعدم وجودي هناك لأجل الملكة
    - Teslimat için orada bulunacaklar mı? Open Subtitles -هل سيكونون هناك لأجل التسليم؟
    Ben onun annesiyim. Onu korumak için orada olmalıydım ama yoktum. Open Subtitles أنا الأم التي كان من المقترض أن تكون هناك لكي تحميه و لكنني لم أكن
    Ben onun annesiyim. Onu korumak için orada olmalıydım ama yoktum. Open Subtitles أنا الأم التي كان من المقترض أن تكون هناك لكي تحميه و لكنني لم أكن
    Sadece hayatın var nasıl berbat ettiğin ve seni kurtarmak için orada kimin olduğu ya da kimin olmadığı. Open Subtitles ليس هناك سوى حياتك كيف تعبثين فيها ومن هناك كي ينقذكِ
    Yarın akşam çıkıyorum. Benim için orada olmanı istiyorum. Open Subtitles حسناً, إنه ليلة الغذ, و انا فقط أودُّ منك التواجد هناك, فقط لتكون هناك.
    Keşke gerçekte kim olduğunu öğrendiğinde Weller'ın yüzünü görmek için orada olabilseydim. Open Subtitles كُنت آمل فقط أن يكون بإمكاني التواجد هُناك لأرى وجهه عندما يكتشف هويتك الحقيقية
    İhtiyacımız olduğunda, bizim için orada olacak. Open Subtitles حين نحتاجه سيكون موجودا من اجلنا
    SANATIN İÇİN ORADA OL Open Subtitles كوني هناك لأجل فنك
    Ve çocuklar için orada olacaksın. Open Subtitles وستكوني هناك لأجل أولادك
    Michael için orada olmalıyız, lanet olsun! Open Subtitles يجب أن أكون هناك لأجل (مايكل)، اللعنة!
    Katil, sebep olduğu şeyin fiziksel olarak yasını tutabilmek için orada olmaya ihtiyaç duyabilir. Open Subtitles قد يشعر المجرم بالحاجة للتواجد هناك لكي يحزن عما فعله
    Ödül parasını almak için orada olmaması? Open Subtitles كونه لم يكن هناك لكي يأخذ اموال جائزته ؟
    Ve bu sefer beni durdurmak için orada olmayacaksın. Open Subtitles و هذه المرة لن تكون هناك هناك لكي توقفني
    Evet ama kazanmak için orada olmalısın. Open Subtitles أجل ، لكن عليك أن تكون موجوداً هناك كي تفوز
    Ne yazık ki öğrenmek için orada değildin. Open Subtitles للأسف أنت لم تكن هناك كي تكتشف ذلك
    İhtiyacı olduğu zaman oğluma yardım etmek için orada olamadım. Open Subtitles لم أستطع التواجد هناك لمساعدة ابني عندما احتاجني.
    Keşke gerçekte kim olduğunu öğrendiğinde Weller'ın yüzünü görmek için orada olabilseydim. Open Subtitles كُنت آمل فقط أن يكون بإمكاني التواجد هُناك لأرى وجهه عندما يكتشف هويتك الحقيقية
    Ve Victoria için orada olmak istiyorum. Open Subtitles و أود ان اكون موجودا من أجل فكتوريا
    Neden korkarsa korksun her zaman benim için orada olacaktır. Open Subtitles مهما كان ما يخافه، سيكون دائماً موجوداً من أجلي
    Böylece yarınki basın toplantısı için orada olabilecektim. Open Subtitles أذا , يمكننى أن أكون هناك من أجل المؤتمر الصحفى غدا
    Demek istediğim, eğer bu gece orada bana ihtiyacın olursa senin için orada olurum. Open Subtitles حسناً, ما أُود قوله هو إذا كنتِ بحاجة أنْ أكون هناك الليلة... أنْ أكون هناك من أجلك...
    Ama bana emeklediğimiz yerde P.I. için orada olduğunu söyledin, ve P.I asla oraya görevlendirilmezmiş. Open Subtitles لكنك أخبرتني أنك ذهبت إلى الممر مع "العمل بالسجن" و لم يكلف السجناء بالذهاب هناك أبداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more